“Anne, Kanepe” incelemesi: Bir arada kalan aile

yüzelli

New member
Müşterisi olmayan bir mobilya mağazasında, Ellen Burstyn'in canlandırdığı, yalnızca “Anne” olarak bilinen yaşlı bir kadın, bir kanepeye yerleşmiştir. Yani gerçekten kanepeye oturdu. Üzerine oturuyor ve hareket etmeyi reddediyor. Herhangi biri onu hareket ettirmeye veya kanepeden kaldırmaya çalışırsa, o kadar sert bir şekilde dövüşeceğine ve “düşüp kafama o kadar sert vuracağını ve patlayacağını” vaat ediyor.

“Mother, Couch”ta kimse aşırı pragmatik değil, aksi takdirde Niclas Larsson'un yazıp yönettiği, Jerker Virdborg'un romanından uyarlanan bu film çok daha kısa olurdu. Kuşkusuz, Burstyn'in ilk kez siyah güneş gözlüğü takan ve kask benzeri parmak arası saç modeli takan karakteri etkileyici bir figür. Ve yetişkin, aksan ağırlıklı çocuklarını (zayıf bir şekilde açıklanıyor) birkaç gün boyunca onunla birlikte mağazada bırakmak, ailelerin neden işlevsiz olduğuna dair başka bir sinematik incelemeyi etkilemenin bir yoludur.

Annenin çocukları, Ewan McGregor'un düğmeli ve uçup giden David'i; Rhys Ifans'ın Gruffudd'u, doğası gereği orta derecede kaotik; ve Lara Flynn Boyle'dan deli gibi hırlayan ve küfreden Linda.


Elma, Ağaçla Tanışın: Anne, kendi dilinde daha resmi olmasına rağmen inatçı ve açıkçası kötü niyetlidir. Oğlunun avucunda iyileşmeyecek kötü bir kesik bıraktıktan sonra, “Ben asla çocuk istemedim David,” diye homurdanıyor. Hey! Sembolizm! Ya da şöyle demeli: bir diğer biraz sembolizm.

Filmin önermesi bir kara komediyi çağrıştırırken (ve Christopher Bear'ın zaman zaman uyduruk, uyduruk, anlam yüklü müzikleri de bu fikrin altını çiziyor), Burstyn'in her zamanki uzmanlığıyla canlandırdığı karakteri o kadar sevimsiz ki, film izlenemez hale geliyor ve ağırlıklı olarak kaygıya dönüşüyor. sonunda çok az ödül sunan ve başka kaçışların olmaması nedeniyle büyülü-gerçekçi tarz moduna geçiş yapan teşvik edici bir deneyim.

Anne kanepesi
Yaş sınırı yok. Süre: 1 saat 36 dakika. Sinemada.
 
Üst