Anne şefkatiyle vira bismillah

Şahit

Global Mod
Global Mod
Anne şefkatiyle vira bismillah


GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul - İzmir’de Akdeniz ve Egeli kadın balıkçılar buluştu. Seyir cihazı ve balık bulucu kullanmadan denize açılarak geleneksel yöntemlerle avlanan kadın balıkçılar, maviliklerin sunduğu bereketle aile bütçelerine büyük katkı sağlıyor. İzmir Mordaoğan’dan açıldığı sularda dil ve barbun balığı avlayarak çocuklarını büyüten Zeynep Karaca, “Denizi kendim gibi yani anne gibi görürüm. Şefkatine sığınır, sunacağı berekete inanırım” diyor. Mersin Erdemli’de ağlarını seren Ayşe Işın ise, “Merhum annemden öğrendiğim yöntemlerle denizden rızkımızı çıkartıyorum. Onu mahcup etmemek için yeterli balık avladığımda limana dönerim” diye konuşuyor.

Türkiye’nin iç sularında ve deniz kıyılarında balık avcılığı yapan yaklaşık 20 bin tekne bulunuyor. Bu teknelerin yüzde 90 oranındaki büyük çoğunluğu geleneksel yöntemlerle kıyılarda avlanan küçük ölçekli balıkçılara ait. Pasif av araçları ve 12 metreden küçük teknelerle kıyıya yakın bölgelerde aynı gün içinde avlanan kıyı balıkçılarının içinde kadınlar da var. Genellikle sabah erken saatlerde çıktıkları denizden öğle saatlerinde dönerek ev işlerini yapan balıkçı kadınlar, denizden kopmadan hayatlarını sürdürüyor. Birleşmiş Milletler tarafından çok önemsenen geleneksel yöntemlerle avcılık yapan kadın balıkçılar geçtiğimiz günlerde WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından buluşturuldu.

‘Deniz kalender bir anne’

Mersin Erdemli’den İzmir’e giden kadın balıkçılar, küçük ölçekli balıkçılığın hem ülke hem aile ekonomisine nasıl katkı yaptığını deneyimlerini birbirine anlatarak paylaştı. Mordoğan Su Ürünleri Kooperatifi üyesi Zeynep Karaca, babası Yusuf Karaca’dan kendisine miras kalan balıkçılığın hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu anlattı: “35 yıldır denizdeyim. Merhum eşim Latif’in teknesiyle yıllarca beraber avlandık. Onun en büyük yardımcısı oldum. Hatta hastalandığı için tek başıma çıktım uzun süre. Deniz öyle şefkatlidir ki, sen iyi olursan o sana daha iyi olur. Üç çocuğumu balık tutarak büyüttüm. Dil ve barbun evimi geçindirdi. Eskiden günde 50 kilo avladığım balık şimdilerde 10 kiloya kadar düştü. Deniz kalender bir annedir, iyi bakarsan hayat verir.”

‘Yaşam biçimim oldu’

Erdemli’deki balıkçılardan Şengül Göktepe ise çocukken babasının teknesine saklanarak çıktığı balık avının artık yaşam biçimi olduğunu söyledi. Göktepe, “Denize açılmayı çok seviyorum. Denizin bereketini, ağlara dolan balıkları ışıltısını yaşadıkça kopamıyorum maviliklerden. Kadının her şeyi yapabileceğine ve kadının balıkçılık mesleğine çok yakıştığını biliyorum” dedi. Mordoğan kadın balıkçılarından Aslı Köseler de kayınvalidesi Hayriye Köseler’in desteği ve teşvikiyle başladığı balıkçılığın artık yaşam biçimi olduğunu belirtti.



‘Ev işlerini de aksatmadım anneliğimi de’

Mersin’deki Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi’ndeki birkaç kadın balıkçıyı temsil eden Ayşe Işın da çocukluğundan itibaren annesiyle çıktığı maviliklere her zaman hayran olduğunu vurguladı. Işın, “Annem Şerife Sümbül çok iyi bir balıkçıydı. Ağabeyim Ömer ile bizi tekneye alıp enginliklere götürürdü. Çocukluğumdan beri yaz kış teknenin üstünde balık avlıyorum. Balıkhanede kendi balığımı gururla satıyorum. Karides, dil balığı, lagos ve sardalya en çok tuttuğum türler. Önceleri diğer balıkçılar ve balıkhanedekiler şaşırıyordu, mücadele etmekten yılmadım, ağları temizledim, dalgalarla boğuştum, uykusuz kaldım ama başardım. Şerife Anne Ağ Örme Atölyesi’ni açmak için çabalıyorum. Böylece yöremizde denize çıkmayan balıkçı eşleri ağ örerek ekonomiye katkı sağlayabilir” diye konuştu.

‘Tekneye ortak olurlarsa görünür olurlar’

Kadın Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Sevinç Konkuş, “Binden fazla kadın balıkçımız var. Büyük çoğunluğu eş ya da babalarının balıkçı belgeleriyle avlanıyor. Sayılarının artması için kadın balıkçıların teknelere ortak hatta tekne sahibi olması gerekiyor. Çünkü böylece balıkçı kooperatifine de ortak olabiliyorlar. Hissedar olurlarsa kayıtlarda da görünecekler ve devlet farkında olacak. Sigorta primlerinin balıkçılık mesleğinden ödenmesi ve devletin yardımlarından faydalanmaları büyük bir adım olacaktır” dedi. Alıntıdır.
 
Üst