Bir resim çizdi, hayatının aşkını buldu

yüzelli

New member
Bir resim çizdi, hayatının aşkını buldu
Bir resim çizdi, hayatının aşkını buldu

Yıllar önce hayallerindeki kadını resmeden İranlı sanatçı Ahad Saadi, 2009'da düzenlediği sergide bu portreye benzerliğiyle dikkat çeken Parisa Karamnezhad ile yollarının kesişmesini ve aşk hikayelerini anlattı.


Çocukluk yaramazlığı sayesinde ‘Azarnegari’ adında yeni bir sanat dalı ortaya çıkaran İranlı sanatçı Ahad Saadi, annesinin evlilikle ilgili gelen baskıları üzerine yıllar önce hayallerindeki kadını resmederek, "Ben böyle birini istiyorum" demişti. Annesinin “Allah buna can versin, senin olsun” duası ardından portreye imzasını atan Saadi, 2009'da düzenlediği sergide bu eserine de yer verme kararı aldı. Kendisi gibi İran’ın önemli sanatçı Parisa Karamnezhad da sergiye katıldı. Portreye olan benzerliğiyle dikkat çeken Karamnezhad, başta Saadi olmak üzere salondaki birçok kişiyi şaşkına çevirdi. İlk görüşte aşık olan ve heyecanını gizleyemeyen Saadi, uzun süren uğraşlar sonucu Karamnezhad'a ulaştı. ikili, Sergiden bir buçuk yıl sonra başlayan ilişkilerini evlilikle taçlandırdı.

Kendisi gibi İranlı sanatçı Parisa Karamnezhad ile aşk hikayelerini anlatan Azarnegari sanatçısı Ahad Saadi, annesinin özel hayatıyla ilgili soruları üzerine hayalindeki kadını resmetmeye karar verdiğini belirtti. Saadi, “Azarnegari’nin benim için en verimli nüktesi Parisa oldu. Bir gün bir kadın portresi çizmek istedim ve gerçekten ruhumdan gelen bir kadın nasıl olur diye düşünerek yaptım. Bazen annem de sorardı, ‘Ahad’cığım bir arkadaşın, sevgilin var mı?’ diye. Bu portreyi yaptığım sırada annem atölyeye geldi, ‘Ahad bu ne kadar güzel bir kız, ne yapıyorsun?’ diye sordu. Ben de, ‘İçimden gelen kız, böyle birini istiyorum' dedim. Ve annem de, ‘Çok güzel bir kız olmuş, Allah buna can versin, senin olsun’ dedi. Böylece bu tabloya bu cümleyle imza atılmış oldu” dedi.

İstanbul’a yerleşmeden önce İran’da son bir sergi düzenlediğini belirten Ahad Saadi, 2009 yılındaki bu açılışın ‘Big Bang’inin ise Parisa Karamnezhad olduğunu söylüyor. Eşi Parisa ile ilk göz göze gelişlerinden bahseden Saadi, “İçeri giriş yaptığında ablam benim yanımdaydı, misafirleri ağırlıyordu. Beni biraz dürttü ve, ‘Ahad, kapıdan giren kız senin yaptığın tabloya ne kadar benziyor’ dedi. Ben o sırada Parisa’yı hala görmesem de kalbimin inanılmaz çarptığını farkındaydım ve sebebini anlayamıyordum. Parisa ile göz göze geldiğimiz anda ‘Sebebi bu’ dedim” şeklinde konuştu.

Serginin ardından sanat eserlerinin fotoğrafını çekmesi için Parisa Karamnezhad’ı atölyesine davet ettiğini belirten Ahad Saadi, ardından bir buçuk yıl sosyal medya dışında hiçbir iletişim noktaları olmadığı için görüşemediklerini anlattı. Ahad Saadi, “Bir buçuk yıl boyunca her gece belli bir saatte sosyal medyaya bakıyordum, bir an uyku sırasında farklı bir his oldu, o akşam Parisa’yı gördüğümde hissettiğim şey gibi. Hemen yataktan kalkıp bakmak istedim. Kontrol ettiğimde Parisa’nın o sırada sosyal medyada olduğunu gördüm ve yazıştık. Sonra Parisa’yı İstanbul’daki sergime davet ettim ve orada 1 buçuk yıl sonra ilk görüşmemiz oldu. Akşam yemeğine davet ettim ve orada da direkt evlenme teklifi ettim. Evlenme teklifimin ardından Parisa benden bir ay zaman istedi düşünmek için ama sağ olsun 24 saat geçmeden arayıp direkt kabul ettiğini söyledi” dedi.

Sergiden içeri girdiği anda bir kadının kendisini işaret ederek Ahad Saadi’ye gösterdiğini fark ettiğini ve bir hayli şaşırdığını belirten Parisa Karamnezhad ise karşılaştıkları o ilk günü şu sözlerle anlatıyor: “Sergiye girdim, o sırada Ahad’ın yanında bir kadın vardı ve çok garip bir şekilde koluna dokunup beni gösterdi. Birlikte bana doğru baktılar ve sebebini anlayamadım. Sonra sergiyi gezmeye başladım ve dördüncü, beşinci tabloda anladım. Bu tabloyla karşılaştım. ‘Bana mı benziyor acaba?’ diye düşündüm. Sonra dedim benzeyebilir ama bir taraftan Ahad’ın heyecanlı bakışları da farklı bir his uyandırıyordu.”

Aradan geçen bir buçuk yılın ardından yeniden görüştükleri günü de anlatan Karamnezhad, “Sevgililer Günü benim doğum günüm aynı zamanda, o gün sosyal medyaya tebrik mesajlarına teşekkür etmek için girdim. Hesabıma girdiğim anda Ahad, ‘Merhaba’ yazdı. Ben de cevap verdim, sonrasında hemen ‘Neredesiniz, ben Türkiye’ye geldim sergi yaptım’ dedi. Ben de İstanbul’da olduğumu söyledim ve buluştuk. Elimi uzatıp, ‘Merhaba’ dedim ama Ahad beni öyle bir kendine çekip sarıldı ki şaşkına döndüm. Sonra dedi ki, ‘Biliyor musun, ben seni ne kadar seviyorum. Çekildiğimiz fotoğrafa her gün bakıp, neden böyle oldu’ diye düşünüyorum. Ahad’daki o güzel duyguyu derinden hissettim” diye konuştu.

İranlı sanatçı Parisa Karamnezhad, “Sergiyi gezdikten sonra akşam yemeğine gittik, orada hemen evlenme teklifi etti. Ben de bir ay düşünmek istedim ama Ahad, ‘Parisa bana yalnızca bir cevap verebilirsin, o da evet zaten’ dedi. Gerçekten onu hissettim ve sabah hemen arayıp kabul ettiğimi söyledim. Ve sonra annem aradı, ‘Anne evlendim’ dedim, çok şaşırdı. ‘Ama Parisa sen öyle yapmazdın, yıllarca düşünüp hayır diyen birisin sen’ dedi. Sonrasında Ahad’la evlendiğimi söyledim ve çok sevindi. Ahad benim için Allah tarafından verilen en büyük armağan” dedi.

Öte yandan yeni bir sanat dalını dünyaya kazandıran Ahad Saadi, Azarnegari ile ilgili olarak da bilgiler verdi. Çocukken ateşle oynamayı çok sevdiğini ve böylece yeni bir sanat dalı keşfettiğini belirten Ahad Saadi, “Benim sanat dalım Azarnegari oluyor. Farsça ateşle çizim yapmak anlamına geliyor. Çocukluğumda ateşle uğraşmayı çok severdim. Bir gün o ateş annemin odasındaki kumaşlara sıçradı ve ben söndürmek için elimle vurduğumda kumaşın birbirine yapışması bana yeni bir dal açtı. O zamandan beri de heyecanla, enerjiyle şimdiye kadar yaklaşık 22 yıldır Azarnegari sanatına devam ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.




Alıntıdır
 
Üst