Çocuklarla cinsellik hakkında nasıl konuşulur?
Çocuğunuz bir gün yanınıza yaklaşıp, “Anne bebek nasıl olur?” diye sorduğunda ona nasıl yanıt vermelisiniz? Uzman Klinik Psikolog Fatma Çelik, N-Life için açıkladı.
X ve Y kuşakları onları leyleklerin getirdiğini dinleyerek büyüdü. Halbuki iki yaşından itibaren annemizin bir leylek olmadığını öğrenmeye başlıyoruz. Peki büyüdükçe neden cinselliğe karşı aşırı bir kaygı besliyoruz? Herhangi bir cümlenin içinde cinsellikle ilgili bir kelime geçeceği zaman, sesimiz kısılıyor, televizyonda öpüşen bir çift gördüğümüzde kanal değiştiriyoruz ve hatta cinsellik hakkında en yakınlarımıza bile soru sormaktan kaçındığımız oluyor.
Sizce cinselliğe bu kadar gizem katınca ve yokmuş gibi davrandığımızda ona ait korkularımız ve kaygılarımız geçiyor mu? Bu bahsettiklerimiz ilerideki yaşamımızı etkiliyor. O halde çocuğumuzla cinsellik hakkında nasıl konuşmalıyız ve doğru zaman kavramı var mı? Çocuğunuzla cinsellik hakkında konuşmak için doğru zamanı bekliyorsanız, çocuğunuzun bu bilgileri kaldırabileceği zamanı yaşına ve gelişim dönemine göre ayarlayabilirsiniz.
Eğer çocuğunuzun yaşı cinsellik hakkında konuşmak için uygun değilse, çocuğunuzun istemeden uygunsuz cinsel davranışlara ve konuşmalara yönelmesine neden olabilirsiniz. Çünkü yaşına fazla gelen açıklamalar, çocuğun aşırı uyarılma, erken ve sağlıksız deneyimlerine neden olabilir. Çocuğunuz bir gün yanınıza yaklaşıp, “Anne bebek nasıl olur?” diye sorabilir. Çocuğunuza bunu, “Babada tohumlar (sperm) vardır, annede de yumurta. Babanın tohumları annenin yumurtasıyla birleşir. Bu şekilde bebek oluşmaya başlar. Bütün kız ve erkekler bu şekilde dünyaya gelir” sözleriyle açıklayabilirsiniz.
Bu açıklamadan hemen sonra çocuğunuz “Mavi arabam nerede?” gibi bir soru sorarsa, açıklamanıza devam etmemelisiniz. Çünkü bu bilgiler şimdilik ona yetecektir. Bu konuları tekrardan merak ederse size zaten sorular soracaktır. Aynı sorulara, 3 yaşında, 9 yaşında ve 16 yaşındaki cevaplarınız tabii ki farklı olacaktır. Bu durumda da, çocuğunuza öğrenmeye hazır olduğu kadarıyla bilgi aktarımı yapmış olursunuz.
- Çocuğunuza asla bedeninin bazı bölümlerinin kötü ya da utanılacak bir yer olduğunu söylemeyin. - Sizin hoşunuza gitse de çocuğunuzu dudağından öpmeyin, bu onun yanlış bilgilenmesine neden olabilir. - Cinsel organına dokunduğu zaman pis, ayıp olduğunu söylemeniz, çocuğun oraya karşı aşırı kaygı beslemesine neden olacaktır.
- Çocuğunuzun sizinle paylaştığı cinsel içerikli soruları, başka biriyle paylaştığınıza tanık olması onu utandırabilir ve bir daha sizinle bu konu hakkında konuşmak istemeyebilir. -Çocuğunuzun yanında başkalarının dış görünüşüyle dalga geçmeyin. - Televizyon ya da tabletten bir şey izlerken, öpüşen bir çifte bakıp “Çok iğrenç, bakma, kapat çabuk gözlerini” gibi sözler sarf etmeyin. - Böylelikle dolaylı da olsa çocuğunuza hem cinsel yargıları öğretmiş hem de size tekrar soru sormasını engellemiş olursunuz.
- Cinsel organlarının isimlerini değiştirmeden, biyolojik isimlerini kullanın. Erkek çocukların cinsel organı için penis, kız çocukları için vajina doğru kelimelerdir. - Çocuğunuzun sorduğu soruyu tam anlayın. Örneğin, çocuğun, “Bebekler nasıl olur?” sorusuna, “Nasıl dünyaya gelir diye mi soruyorsun, yoksa bebekler nasıl oluşur onu mu bilmek istiyorsun?” şeklinde soru sorabilirsiniz. - Çocuğunuza cinsellik hakkında, sade ve önyargılardan uzak bir şekilde doğru bilgi aktarmanız gerekir.
- Çocuğunuza dokunmanın türlerini anlatın. Örneğin, herhangi birinin dokunuşu onu rahatsız ediyorsa, buna izin vermemesi gerektiğini ve bunu nasıl durduracağını öğretmelisiniz. - Çocuğun normal gelişimi, hangi yaşta bedeninde ne gibi değişimlerin başlayacağı ve ne tür merakları olduğu anne/baba tarafından bilinmeli. - Çocuğunuzla bu konuyu konuşurken konuyu yetersiz, kararsız, sessiz bir şekilde açıklamanız, çocuğun sessiz kısımları kendince cevaplarla doldurmasına neden olacaktır.
- Ebeveynler, cinsellik hakkında kendi aralarında dahi konuşmuyor ve paylaşım yapmıyorsa çocuklarına aktaracakları bilgi de yetersiz olacaktır. Bu, çocuğun gerçekleri ararken kafasının karışmasına neden olabilir ve merak ettiklerini, arkadaşlarından, televizyondan ya da tabletten öğrenmeye çalışmasına yol açabilir. - Çocuklarınızla gizliliği konuşun! Çocukların, çoğu zaman sınırlarının neler olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, nerede çıplak olabileceklerini ve nerede giyinmeleri gerektiğini bilmeleri gerekir. -Mahremiyetinin ve bedeninin ona ait olduğunu, cinselliğin ise özel ve kişisel olduğunu öğretin.
Alıntıdır

Çocuğunuz bir gün yanınıza yaklaşıp, “Anne bebek nasıl olur?” diye sorduğunda ona nasıl yanıt vermelisiniz? Uzman Klinik Psikolog Fatma Çelik, N-Life için açıkladı.

X ve Y kuşakları onları leyleklerin getirdiğini dinleyerek büyüdü. Halbuki iki yaşından itibaren annemizin bir leylek olmadığını öğrenmeye başlıyoruz. Peki büyüdükçe neden cinselliğe karşı aşırı bir kaygı besliyoruz? Herhangi bir cümlenin içinde cinsellikle ilgili bir kelime geçeceği zaman, sesimiz kısılıyor, televizyonda öpüşen bir çift gördüğümüzde kanal değiştiriyoruz ve hatta cinsellik hakkında en yakınlarımıza bile soru sormaktan kaçındığımız oluyor.

Sizce cinselliğe bu kadar gizem katınca ve yokmuş gibi davrandığımızda ona ait korkularımız ve kaygılarımız geçiyor mu? Bu bahsettiklerimiz ilerideki yaşamımızı etkiliyor. O halde çocuğumuzla cinsellik hakkında nasıl konuşmalıyız ve doğru zaman kavramı var mı? Çocuğunuzla cinsellik hakkında konuşmak için doğru zamanı bekliyorsanız, çocuğunuzun bu bilgileri kaldırabileceği zamanı yaşına ve gelişim dönemine göre ayarlayabilirsiniz.

Eğer çocuğunuzun yaşı cinsellik hakkında konuşmak için uygun değilse, çocuğunuzun istemeden uygunsuz cinsel davranışlara ve konuşmalara yönelmesine neden olabilirsiniz. Çünkü yaşına fazla gelen açıklamalar, çocuğun aşırı uyarılma, erken ve sağlıksız deneyimlerine neden olabilir. Çocuğunuz bir gün yanınıza yaklaşıp, “Anne bebek nasıl olur?” diye sorabilir. Çocuğunuza bunu, “Babada tohumlar (sperm) vardır, annede de yumurta. Babanın tohumları annenin yumurtasıyla birleşir. Bu şekilde bebek oluşmaya başlar. Bütün kız ve erkekler bu şekilde dünyaya gelir” sözleriyle açıklayabilirsiniz.

Bu açıklamadan hemen sonra çocuğunuz “Mavi arabam nerede?” gibi bir soru sorarsa, açıklamanıza devam etmemelisiniz. Çünkü bu bilgiler şimdilik ona yetecektir. Bu konuları tekrardan merak ederse size zaten sorular soracaktır. Aynı sorulara, 3 yaşında, 9 yaşında ve 16 yaşındaki cevaplarınız tabii ki farklı olacaktır. Bu durumda da, çocuğunuza öğrenmeye hazır olduğu kadarıyla bilgi aktarımı yapmış olursunuz.

- Çocuğunuza asla bedeninin bazı bölümlerinin kötü ya da utanılacak bir yer olduğunu söylemeyin. - Sizin hoşunuza gitse de çocuğunuzu dudağından öpmeyin, bu onun yanlış bilgilenmesine neden olabilir. - Cinsel organına dokunduğu zaman pis, ayıp olduğunu söylemeniz, çocuğun oraya karşı aşırı kaygı beslemesine neden olacaktır.

- Çocuğunuzun sizinle paylaştığı cinsel içerikli soruları, başka biriyle paylaştığınıza tanık olması onu utandırabilir ve bir daha sizinle bu konu hakkında konuşmak istemeyebilir. -Çocuğunuzun yanında başkalarının dış görünüşüyle dalga geçmeyin. - Televizyon ya da tabletten bir şey izlerken, öpüşen bir çifte bakıp “Çok iğrenç, bakma, kapat çabuk gözlerini” gibi sözler sarf etmeyin. - Böylelikle dolaylı da olsa çocuğunuza hem cinsel yargıları öğretmiş hem de size tekrar soru sormasını engellemiş olursunuz.

- Cinsel organlarının isimlerini değiştirmeden, biyolojik isimlerini kullanın. Erkek çocukların cinsel organı için penis, kız çocukları için vajina doğru kelimelerdir. - Çocuğunuzun sorduğu soruyu tam anlayın. Örneğin, çocuğun, “Bebekler nasıl olur?” sorusuna, “Nasıl dünyaya gelir diye mi soruyorsun, yoksa bebekler nasıl oluşur onu mu bilmek istiyorsun?” şeklinde soru sorabilirsiniz. - Çocuğunuza cinsellik hakkında, sade ve önyargılardan uzak bir şekilde doğru bilgi aktarmanız gerekir.

- Çocuğunuza dokunmanın türlerini anlatın. Örneğin, herhangi birinin dokunuşu onu rahatsız ediyorsa, buna izin vermemesi gerektiğini ve bunu nasıl durduracağını öğretmelisiniz. - Çocuğun normal gelişimi, hangi yaşta bedeninde ne gibi değişimlerin başlayacağı ve ne tür merakları olduğu anne/baba tarafından bilinmeli. - Çocuğunuzla bu konuyu konuşurken konuyu yetersiz, kararsız, sessiz bir şekilde açıklamanız, çocuğun sessiz kısımları kendince cevaplarla doldurmasına neden olacaktır.

- Ebeveynler, cinsellik hakkında kendi aralarında dahi konuşmuyor ve paylaşım yapmıyorsa çocuklarına aktaracakları bilgi de yetersiz olacaktır. Bu, çocuğun gerçekleri ararken kafasının karışmasına neden olabilir ve merak ettiklerini, arkadaşlarından, televizyondan ya da tabletten öğrenmeye çalışmasına yol açabilir. - Çocuklarınızla gizliliği konuşun! Çocukların, çoğu zaman sınırlarının neler olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, nerede çıplak olabileceklerini ve nerede giyinmeleri gerektiğini bilmeleri gerekir. -Mahremiyetinin ve bedeninin ona ait olduğunu, cinselliğin ise özel ve kişisel olduğunu öğretin.
Alıntıdır