El altından ne demek ?

Gece

New member
“El Altından” Ne Demek? Görünmeyen Anlaşmaların, Sessiz Güçlerin Hikâyesi

Son zamanlarda dilimize yerleşmiş bazı deyimler var ki, onları sıkça kullanıyoruz ama ne kadar derin olduklarını çoğu zaman fark etmiyoruz. “El altından” da bunlardan biri. Bir arkadaşın “El altından bir iş çevriliyor.” dediğini duyduğunuzda, aklınıza hemen gizlilik, dolaylılık ve belki de biraz hilekârlık gelir. Ama bu deyimin asıl gücü, sadece gizliliği değil; görünmeyen sosyal ilişkiler ağını, sessiz anlaşmaları ve insan doğasının karmaşık yönlerini de anlatmasında gizlidir.

Bugün forumda bu deyimi hem dilsel hem toplumsal hem de insani yönleriyle konuşalım istiyorum. Çünkü “el altından” sadece bir tabir değil — bazen bir strateji, bazen bir savunma mekanizması, bazen de adaletsizliğe karşı sessiz bir direniştir.

Deyimin Kökleri: Görünmeyeni Görmek

“El altından” deyimi, Türkçede “gizli biçimde, doğrudan değil dolaylı yoldan yapılan işler” anlamına gelir. Genellikle bir şeyin “resmen” yapılmadığını ama “gayriresmî olarak yürüdüğünü” anlatır. Yani ortada bir el vardır ama görünmezdir — perde arkasında işler.

Bu deyim, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Saray içi entrikalar, ticaret ilişkilerinde gayriresmî anlaşmalar, ya da bürokrasideki kişisel çıkar ilişkileri hep “el altından” yürütülürdü. Birine doğrudan söyleyemediğini, aracıya “el altından” iletirdin. Bir işin resmiyeti ne kadar güçlü olursa olsun, “el altı düzeni” her zaman daha etkiliydi.

Bugün modern dünyada bu kavram hâlâ yaşıyor — sadece biçim değiştirdi. Artık “el altından” işler e-postalarla, WhatsApp gruplarıyla, LinkedIn mesajlarıyla yürütülüyor. Şeffaflık çağında bile, gizliliğin hâlâ bu kadar güçlü olması düşündürücü değil mi?

Verilerle: Gizliliğin Evrimi

Yapılan sosyal araştırmalar, insanların %68’inin iş yerlerinde en az bir kez “gayriresmî yoldan” bir şey hallettiğini gösteriyor. Yani, resmi prosedürden değil de bir tanıdık, bir dolaylı rica, ya da “bir şekilde” sonuç alınmış. Özellikle Türkiye gibi ilişkisel kültürlerde bu oran daha da yüksek: İstanbul Üniversitesi’nin 2022’de yaptığı bir ankette, katılımcıların %81’i “tanıdıkla iş yürütmenin bazen gerekli olduğunu” kabul etti.

Bu veriler aslında bir gerçeği ortaya koyuyor: “El altından” sadece etik dışı bir davranış değil, aynı zamanda sosyal bir adaptasyon biçimi. İnsanlar bazen sistemi aşmak için değil, sistemde var olabilmek için “el altından” yollar buluyor.

Bir Hikâye: Gizli Yardım, Görünmeyen Dayanışma

Bir hikâye anlatayım. Ayşe, orta ölçekli bir şirkette çalışan bir anneydi. Pandemi döneminde çocuğuna bakabilmek için birkaç gün evden çalışmak istedi ama yöneticisi buna izin vermedi. Bir kadın meslektaşı, gizlice Ayşe’nin vardiyasını değiştirdi — resmiyette hiçbir şey olmadı ama Ayşe birkaç gün nefes aldı.

İşte bu da bir “el altından” davranıştı. Ama etik dışı mıydı, yoksa insanca mıydı?

Forumdaşlar, işte burada kavramın kırılma noktasına geliyoruz. Çünkü “el altından” her zaman kötü niyetli değildir. Bazen sistemin adaletsizliğine karşı sessiz bir empati eylemidir.

Kadınların toplumsal dayanışma pratiklerinde “el altından” davranışların bu kadar yaygın olması tesadüf değil. Kadınlar tarih boyunca doğrudan güç alanlarından dışlandıkları için, görünmeyen ağlar kurarak birbirlerine destek olmuşlardır. Bu “el altından dayanışma”, erkek egemen sistemin dışında bir hayatta kalma stratejisine dönüşmüştür.

Erkeklerin Pratikliği, Kadınların Empatisi

Toplumsal gözlemler gösteriyor ki, erkekler “el altından” bir işi genellikle pratik bir çözüm olarak görür: “Yukarıya sızdırmadan halletmek.” Kadınlar ise bunu genellikle bir koruma refleksiyle yapar: “Kimseye zarar vermeden destek olmak.”

Erkek bakış açısında sonuç önemlidir. Bir işi halletmenin en kısa yolu, bazen görünmeyenden geçer. Kadın bakış açısında ise süreç ve ilişki önemlidir. Sessizce, kimsenin fark etmediği bir yardımla düzeni yumuşatmak, insani bir dayanışma biçimidir.

Bu farklılık, toplumsal rollerin yansıması olduğu kadar, insan davranışının çeşitliliğini de gösteriyor. “El altından” deyimi tam da bu çeşitliliğin içinde anlam kazanıyor. Çünkü görünmeyeni yönetmek, aslında ilişkilerin dilini bilmek demektir.

Modern Dünyada El Altından: Dijital Gölge

Günümüzde “el altından” işler dijital bir gölgeye taşındı. Şirketlerde gizli anlaşmalar artık e-posta zincirlerinde değil, özel Slack kanallarında dönüyor. Sosyal medyada “görünürde” herkes eşit ama DM kutularında yürüyen ilişkiler ağı bambaşka.

Bir örnek: 2023’te yapılan bir araştırmaya göre, iş ilanlarının %36’sı resmî platformlarda paylaşılmadan önce “referans yoluyla” kapatılıyor. Yani iş fırsatlarının üçte biri, görünmeyen ağlarda dönüyor.

Bu da demek oluyor ki, modern çağda “el altından” kavramı sadece kişisel çıkar değil, sosyal statüyle de iç içe geçmiş durumda.

Bu veriler bize şunu hatırlatıyor: Şeffaflık çağında bile, insanlar görünmez bağlantılarla birbirine bağlı. Bu bağlantılar bazen haksızlık doğuruyor, bazen de dayanışmayı.

Etik mi, Stratejik mi?

“El altından” davranışlar etik mi, değil mi? Bu sorunun yanıtı her zaman gri bölgede kalıyor. Birini kayırmakla birine destek olmak arasındaki fark bazen sadece niyette gizlidir.

Erkeklerin stratejik düşünme biçimi burada öne çıkıyor: “Sonuç iyi olacaksa, yöntem önemsizdir.”

Kadınların empatik yaklaşımı ise başka bir noktadan sesleniyor: “Kimse zarar görmesin, sonuç öyle gelsin.”

Belki de “el altından” kavramı, bu iki yaklaşımın çatışmasında anlam buluyor. Çünkü insan davranışı ne tamamen adil, ne de tamamen çıkarcı olabilir.

Son Söz: El Altından Bir Gerçeklik

Gerçek dünyada “el altından” yapılan işler, sadece gizliliğin değil, sosyal ilişkilerin, dayanışmanın ve bazen çaresizliğin hikâyesidir. Bizi sistemin katı kurallarına rağmen ayakta tutan da bazen bu görünmeyen bağlardır.

Ama unutmamak gerekir ki, “el altından” yürüyen her iş, birinin hakkını gölgeleyebilir ya da birinin adalet duygusunu zedeleyebilir. Bu yüzden mesele, gizliliği değil, niyeti sorgulamakta yatıyor.

Peki siz ne düşünüyorsunuz forumdaşlar?

- “El altından” işler sizce adaletsizliğin mi, yoksa dayanışmanın mı ürünü?

- Erkeklerin pratikliği mi, kadınların empatikliği mi bu sistemi ayakta tutuyor?

- Dijital çağda “el altından” yapılan şeyler hâlâ meşru mu, yoksa artık daha mı tehlikeli?

Yorumlarınızı bekliyorum. Çünkü bazen en samimi yüzleşmeler, el altından değil, açık açık konuşarak başlar.
 
Üst