Sevval
New member
KPSS En Az Puan Kaç? Hikâyeyle Anlatılan Forum Başlığı
Herkese selam! Geçenlerde dershanede otururken, hocamız bir anda “KPSS en az kaç puanla atanılır, bilen var mı?” diye sordu. Sınıfta bir sessizlik oldu, sonra herkesin kafasında farklı cevaplar dolaşmaya başladı. İşte o gün yaşananları ve bu sorunun peşinden giden küçük bir hikâyeyi burada paylaşayım dedim. Belki sizin de hoşunuza gider, belki de kendinizden bir şeyler bulursunuz.
---
Kahramanlarımız: Ali, Zeynep ve ‘KPSS Puanı’
Hikâyemizin başkahramanı Ali. Stratejik düşünmeyi seven, işin matematiğini çözmeden rahat edemeyen tiplerden. Yanında Zeynep var; daha empatik, insan ilişkilerine önem veren, “puan puandır ama insan da insandır” diyebilen türden. Bir de tabii ki onların gözünde bir efsane haline gelen şey: KPSS puanı!
Dershanede konuşma tam olarak şöyle başladı:
> Ali: “Arkadaşlar, mantıklı düşünelim. Atama yapılacak kadroları inceler, hangi bölüm kaç puanla kapatıyor bakarız, tabloyu çıkarırız. En az puan dediğin şey, o yılın atama durumuna göre değişir. Strateji işi bu.”
>
> Zeynep: “Ali haklısın da, sadece rakamlara bakmak yetmez. İnsanların yaşadığı duyguları da düşünmek lazım. 69 puan alıp atanamayan da var, 72 puanla hayatı değişen de… Bu işte umut, sabır ve motivasyon da çok önemli.”
Ve işte böylece sınıfta küçük bir tartışma başladı.
---
KPSS’nin Gerçek Yüzü: En Az Puan Var mı?
O sırada sınıfın köşesinden başka bir öğrenci söze girdi:
> “Arkadaşlar, KPSS’nin en az puanı diye sabit bir şey yok ki. Kadroya göre değişir. Öğretmenlik için 75–80 bile yetmeyebilir ama memurlukta 70’in altında bile atanan gördüm. Yani iş tamamen alımın yoğunluğuna bağlı.”
Ali hemen atladı:
> “Tamam, işte ben de onu diyorum. Stratejik bakacaksın. Hangi ilde, hangi kurum kaç kişiyi alıyor, bunları tablo yapacaksın. Ondan sonra dersine öyle çalışacaksın. Minimumu soruyorsan, genelde 70 barajdır ama garanti olsun istiyorsan 85 hedefleyeceksin.”
Zeynep gülümsedi:
> “Evet ama herkesin hayatı tabloya sığmaz Ali. Sen 70 alan birinin gözündeki sevinci görmelisin. Ya da 90 alıp hâlâ atanamayanların hayal kırıklığını… Bu iş biraz da hayata nasıl baktığınla ilgili.”
---
Forum Üslubunda Diyaloglar
İşte burada forumda da benzer tartışmalar olur ya, aynısını yaşadık:
- Kullanıcı1: “Benim kuzenim 71 puanla memur oldu, hâlâ inanamıyor. En az puan diye bir şey yok arkadaşlar, doğru zamanda doğru tercih önemli.”
- Kullanıcı2: “Arkadaşım 88 aldı, hâlâ bekliyor. O yüzden en az puanı boş verin, yüksek hedefleyin. Güvende olmak için 85 üstü şart.”
- Kullanıcı3: “Arkadaşlar, bence mesele rakam değil. KPSS bir dayanıklılık yarışı. Çalışmak kadar moral de önemli.”
Sanki forumda scroll yapar gibi sınıfta sözler birbirine karışıyordu.
---
Stratejik Ali’nin Hesapları
Ali’nin defteri hep doluydu. Sayfalarca hesaplar, tablolar, grafikler… “Şu bölüm geçen yıl 74, bu yıl en az 76 olur, şu kurum az alım yapar, o yüzden riskli” gibi hesaplamalar yapıyordu. Onun için KPSS sadece bir sınav değil, adeta bir satranç tahtasıydı. Her hamlenin önceden planlanması gerekiyordu.
Ali’nin bakış açısı forumda şu mesajla özetlenebilirdi:
> “KPSS’de en az puan kavramı değişkendir. O yüzden akıllı olan hedefini en yükseğe koyar, tercihini de mantıkla yapar. Strateji yoksa başarı da yok.”
---
Zeynep’in Empatik Dünyası
Zeynep ise farklı düşünüyordu. O, insanların hikâyelerini dinlemeyi seviyordu. 70 alıp köyüne atanan bir arkadaşının mutluluğunu anlattığında sınıfta herkes gülümsemişti. Onun için “en az puan” aslında rakamlardan çok daha fazlasıydı. O, forumda şu mesajı atacak tipten biriydi:
> “Arkadaşlar, ben 73 aldım, memur olabildim. Puanınız ne olursa olsun, inancınızı kaybetmeyin. Çünkü bu süreç sadece rakamlarla ölçülmüyor, sizin dayanma gücünüz ve çevrenizin desteği de çok önemli.”
---
Sonunda Sınıfın Ortak Yorumu
Uzun tartışmalar, hikâyeler, anılar… Sonunda hepimiz şu sonuca vardık:
- KPSS’de sabit bir en az puan yok.
- Her yılın alımına, açılan kadrolara göre değişiyor.
- Bazen 70’le atanırsın, bazen 85 bile yetmez.
- Stratejik olmak kadar, moralini yüksek tutmak da şart.
Ali’nin çözüm odaklı hesaplarıyla Zeynep’in empatik yaklaşımı birleştiğinde, aslında herkesin aradığı cevap ortaya çıkmıştı: “Yüksek hedefle, düşük çıkarsa da üzülme; çünkü her puanın bir hikâyesi vardır.”
---
Hikâyeden Forum Sonuç Mesajı
KPSS’nin en az puanı sorusu, aslında herkesin kafasında dönüp duran bir merak. Ama hikâyedeki gibi, bu sorunun tek bir cevabı yok. Çünkü atamalar, kadrolar, kontenjanlar her yıl değişiyor. Yine de şunu unutmayın:
- Ali gibi stratejik olun, tabloları, kadroları inceleyin.
- Zeynep gibi empatik olun, moralinizi ve çevrenizle ilişkinizi sağlam tutun.
- Ve forumun ortak sesiyle: “KPSS’de en az puanı arama, en yüksek puanı hedefle!”
---
Kelime sayısı: ~830
Herkese selam! Geçenlerde dershanede otururken, hocamız bir anda “KPSS en az kaç puanla atanılır, bilen var mı?” diye sordu. Sınıfta bir sessizlik oldu, sonra herkesin kafasında farklı cevaplar dolaşmaya başladı. İşte o gün yaşananları ve bu sorunun peşinden giden küçük bir hikâyeyi burada paylaşayım dedim. Belki sizin de hoşunuza gider, belki de kendinizden bir şeyler bulursunuz.
---
Kahramanlarımız: Ali, Zeynep ve ‘KPSS Puanı’
Hikâyemizin başkahramanı Ali. Stratejik düşünmeyi seven, işin matematiğini çözmeden rahat edemeyen tiplerden. Yanında Zeynep var; daha empatik, insan ilişkilerine önem veren, “puan puandır ama insan da insandır” diyebilen türden. Bir de tabii ki onların gözünde bir efsane haline gelen şey: KPSS puanı!
Dershanede konuşma tam olarak şöyle başladı:
> Ali: “Arkadaşlar, mantıklı düşünelim. Atama yapılacak kadroları inceler, hangi bölüm kaç puanla kapatıyor bakarız, tabloyu çıkarırız. En az puan dediğin şey, o yılın atama durumuna göre değişir. Strateji işi bu.”
>
> Zeynep: “Ali haklısın da, sadece rakamlara bakmak yetmez. İnsanların yaşadığı duyguları da düşünmek lazım. 69 puan alıp atanamayan da var, 72 puanla hayatı değişen de… Bu işte umut, sabır ve motivasyon da çok önemli.”
Ve işte böylece sınıfta küçük bir tartışma başladı.
---
KPSS’nin Gerçek Yüzü: En Az Puan Var mı?
O sırada sınıfın köşesinden başka bir öğrenci söze girdi:
> “Arkadaşlar, KPSS’nin en az puanı diye sabit bir şey yok ki. Kadroya göre değişir. Öğretmenlik için 75–80 bile yetmeyebilir ama memurlukta 70’in altında bile atanan gördüm. Yani iş tamamen alımın yoğunluğuna bağlı.”
Ali hemen atladı:
> “Tamam, işte ben de onu diyorum. Stratejik bakacaksın. Hangi ilde, hangi kurum kaç kişiyi alıyor, bunları tablo yapacaksın. Ondan sonra dersine öyle çalışacaksın. Minimumu soruyorsan, genelde 70 barajdır ama garanti olsun istiyorsan 85 hedefleyeceksin.”
Zeynep gülümsedi:
> “Evet ama herkesin hayatı tabloya sığmaz Ali. Sen 70 alan birinin gözündeki sevinci görmelisin. Ya da 90 alıp hâlâ atanamayanların hayal kırıklığını… Bu iş biraz da hayata nasıl baktığınla ilgili.”
---
Forum Üslubunda Diyaloglar
İşte burada forumda da benzer tartışmalar olur ya, aynısını yaşadık:
- Kullanıcı1: “Benim kuzenim 71 puanla memur oldu, hâlâ inanamıyor. En az puan diye bir şey yok arkadaşlar, doğru zamanda doğru tercih önemli.”
- Kullanıcı2: “Arkadaşım 88 aldı, hâlâ bekliyor. O yüzden en az puanı boş verin, yüksek hedefleyin. Güvende olmak için 85 üstü şart.”
- Kullanıcı3: “Arkadaşlar, bence mesele rakam değil. KPSS bir dayanıklılık yarışı. Çalışmak kadar moral de önemli.”
Sanki forumda scroll yapar gibi sınıfta sözler birbirine karışıyordu.
---
Stratejik Ali’nin Hesapları
Ali’nin defteri hep doluydu. Sayfalarca hesaplar, tablolar, grafikler… “Şu bölüm geçen yıl 74, bu yıl en az 76 olur, şu kurum az alım yapar, o yüzden riskli” gibi hesaplamalar yapıyordu. Onun için KPSS sadece bir sınav değil, adeta bir satranç tahtasıydı. Her hamlenin önceden planlanması gerekiyordu.
Ali’nin bakış açısı forumda şu mesajla özetlenebilirdi:
> “KPSS’de en az puan kavramı değişkendir. O yüzden akıllı olan hedefini en yükseğe koyar, tercihini de mantıkla yapar. Strateji yoksa başarı da yok.”
---
Zeynep’in Empatik Dünyası
Zeynep ise farklı düşünüyordu. O, insanların hikâyelerini dinlemeyi seviyordu. 70 alıp köyüne atanan bir arkadaşının mutluluğunu anlattığında sınıfta herkes gülümsemişti. Onun için “en az puan” aslında rakamlardan çok daha fazlasıydı. O, forumda şu mesajı atacak tipten biriydi:
> “Arkadaşlar, ben 73 aldım, memur olabildim. Puanınız ne olursa olsun, inancınızı kaybetmeyin. Çünkü bu süreç sadece rakamlarla ölçülmüyor, sizin dayanma gücünüz ve çevrenizin desteği de çok önemli.”
---
Sonunda Sınıfın Ortak Yorumu
Uzun tartışmalar, hikâyeler, anılar… Sonunda hepimiz şu sonuca vardık:
- KPSS’de sabit bir en az puan yok.
- Her yılın alımına, açılan kadrolara göre değişiyor.
- Bazen 70’le atanırsın, bazen 85 bile yetmez.
- Stratejik olmak kadar, moralini yüksek tutmak da şart.
Ali’nin çözüm odaklı hesaplarıyla Zeynep’in empatik yaklaşımı birleştiğinde, aslında herkesin aradığı cevap ortaya çıkmıştı: “Yüksek hedefle, düşük çıkarsa da üzülme; çünkü her puanın bir hikâyesi vardır.”
---
Hikâyeden Forum Sonuç Mesajı
KPSS’nin en az puanı sorusu, aslında herkesin kafasında dönüp duran bir merak. Ama hikâyedeki gibi, bu sorunun tek bir cevabı yok. Çünkü atamalar, kadrolar, kontenjanlar her yıl değişiyor. Yine de şunu unutmayın:
- Ali gibi stratejik olun, tabloları, kadroları inceleyin.
- Zeynep gibi empatik olun, moralinizi ve çevrenizle ilişkinizi sağlam tutun.
- Ve forumun ortak sesiyle: “KPSS’de en az puanı arama, en yüksek puanı hedefle!”
---
Kelime sayısı: ~830