Sait Faik Abasıyanık'ın 115'inci doğum günü
Bugün Sait Faik Abasıyanık'ın 115'inci doğum günü... Uçurtmalar adlı ilk öyküsü 9 Aralık 1929'da Milliyet gazetesinde yayımlanan 'Adalı öykücü' Sait Faik Abasıyanık, yaşamı boyunca çok sayıda öykü, roman, şiir ve çeviriye imza attı. Hişt Hişt, Semaver gibi unutulmaz kitapların yazarını saygı ve özlemle anıyoruz.
Türk edebiyatının usta kalemi Sait Faik Abasıyanık’ın 115'inci doğum günü… Hişt, Hişt!.., Alemdağ’da Var Bir Yılan ve Semaver gibi eserleriyle öne çıkan; yeni bir öykü anlayışı getiren Sait Faik Abasıyanık, bir edebiyat tutkunu olmasının yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olarak hayatını sürdürdü.
Hayatta olduğu dönemde, tüm mal varlığını ve telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlamaya karar veren Abasıyanık’ın bu bağışı, 1964 yılından bu yana Darüşşafakalı öğrencilerin eğitimine kaynak yaratıyor.
18 Kasım 1906, Adapazarı doğumlu Sait Faik Abasıyanık’ın çocukluğu da bu şehirde geçti. Bursa ve İstanbul’daki eğitim hayatının ardından, babasının isteği üzerine, iktisat eğitimi almak üzere Venedik üzerinden İsviçre’ye geçti. Lozan’da kısa bir süre kaldıktan sonra, Fransa’nın Grenoble kentinde yaşadı.
Yaklaşık 3 yıl Fransa’nın Grenoble kentinde yaşayan yazarın buradaki hayatı, onun sanatsal kimliği üzerinde de derin izler bıraktı. Sait Faik Abasıyanık, yazarlığa lise yıllarında başladı. İlk öyküsü olan “İpekli Mendil”i 1925 yılında, Bursa Erkek Lisesi’nde, edebiyat dersinin ödevi olarak yazdı.
İlk yazısı olan “Uçurtmalar” ise 1929 yılında Milliyet gazetesinde yayımlandı. İlk kitabı olan Semaver ise 1936 yılında, Remzi Kitabevi tarafından baskı maliyetini babasının karşılamasıyla yayımlandı.. Semaver’i, 1939 yılında Sarnıç, 1940 yılında Şahmerdan, 1948 yılında Lüzumsuz Adam, 1950 yılında Mahalle Kahvesi gibi kitaplar izledi.
İstanbul’a büyük bir tutkuyla bağlı olan Abasıyanık, öykü ve şiirlerinde İstanbul’un çok farklı mekanlarına hayat verdi. Bu tarzıyla, pek çok kişi tarafından “İstanbul Öykücüsü” olarak anıldı.
953 yılında, dünya edebiyatına olan hizmetlerinden dolayı Mark Twain Şeref Üyeliği’ne seçilen Sait Faik Abasıyanık, Atatürk’ten sonra bu üyeliğe layık görülen ikinci Türk olarak tarihe geçti.
Edebiyat tutkusunun yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olan Sait Faik Abasıyanık’ın hayatında Darüşşafaka Cemiyeti’nin de çok ayrı bir yeri vardır. Bunun hikayesi de oldukça ilginçtir.
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi'nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder.
Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafa Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir.
Darüşşafaka Cemiyeti, kendisine 1964 yılında intikal eden bu vasiyete sahip çıkarak, Sait Faik Abasıyanık Müzesi adıyla 22 Ağustos 1959’da halka açılan müze evin bakım, onarım gibi sorumluluklarını üstlenir.
Burgazada’da bulunan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, 1964 yılından 2009 yılına kadar ücretsiz olarak Sait Faik severlerin uğrak noktası oldu. 2009 yılına gelindiğinde ahşap köşkün ciddi bir bakım, onarım ve güçlendirme çalışmasından geçirilmesinin gerekliliği tespit edildi. Bu kapsamda Darüşşafaka Cemiyeti tarafından başlatılan çalışmalar, köşkün orijinal dokusunu bozmadan yürütüldü.
Ayrıca, Sait Faik Abasıyanık’ın anısına Darüşşafaka Lisesi tarafından 2006’dan beri her yıl Türkiye çapında düzenlenen “Hişt Hişt, Genç Sait Faik!” Liseler Arası Öykü Yazma Yarışması düzenleniyor. Serbest konulu yarışmada, her yıl dereceye girenlere çeşitli ödüller verilirken, aynı zamanda yarışmada dereceye giren ve ön elemeden geçen öyküleri içeren bir de anı kitabı yayımlanıyor.
Sait Faik Abasıyanık’ın Darüşşafaka Cemiyeti’ne olan katkılarıyla bugüne kadar, binlerce öğrencinin yıllık eğitim masrafları karşılandı.
Alıntıdır
Bugün Sait Faik Abasıyanık'ın 115'inci doğum günü... Uçurtmalar adlı ilk öyküsü 9 Aralık 1929'da Milliyet gazetesinde yayımlanan 'Adalı öykücü' Sait Faik Abasıyanık, yaşamı boyunca çok sayıda öykü, roman, şiir ve çeviriye imza attı. Hişt Hişt, Semaver gibi unutulmaz kitapların yazarını saygı ve özlemle anıyoruz.
Türk edebiyatının usta kalemi Sait Faik Abasıyanık’ın 115'inci doğum günü… Hişt, Hişt!.., Alemdağ’da Var Bir Yılan ve Semaver gibi eserleriyle öne çıkan; yeni bir öykü anlayışı getiren Sait Faik Abasıyanık, bir edebiyat tutkunu olmasının yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olarak hayatını sürdürdü.
Hayatta olduğu dönemde, tüm mal varlığını ve telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlamaya karar veren Abasıyanık’ın bu bağışı, 1964 yılından bu yana Darüşşafakalı öğrencilerin eğitimine kaynak yaratıyor.
18 Kasım 1906, Adapazarı doğumlu Sait Faik Abasıyanık’ın çocukluğu da bu şehirde geçti. Bursa ve İstanbul’daki eğitim hayatının ardından, babasının isteği üzerine, iktisat eğitimi almak üzere Venedik üzerinden İsviçre’ye geçti. Lozan’da kısa bir süre kaldıktan sonra, Fransa’nın Grenoble kentinde yaşadı.
Yaklaşık 3 yıl Fransa’nın Grenoble kentinde yaşayan yazarın buradaki hayatı, onun sanatsal kimliği üzerinde de derin izler bıraktı. Sait Faik Abasıyanık, yazarlığa lise yıllarında başladı. İlk öyküsü olan “İpekli Mendil”i 1925 yılında, Bursa Erkek Lisesi’nde, edebiyat dersinin ödevi olarak yazdı.
İlk yazısı olan “Uçurtmalar” ise 1929 yılında Milliyet gazetesinde yayımlandı. İlk kitabı olan Semaver ise 1936 yılında, Remzi Kitabevi tarafından baskı maliyetini babasının karşılamasıyla yayımlandı.. Semaver’i, 1939 yılında Sarnıç, 1940 yılında Şahmerdan, 1948 yılında Lüzumsuz Adam, 1950 yılında Mahalle Kahvesi gibi kitaplar izledi.
İstanbul’a büyük bir tutkuyla bağlı olan Abasıyanık, öykü ve şiirlerinde İstanbul’un çok farklı mekanlarına hayat verdi. Bu tarzıyla, pek çok kişi tarafından “İstanbul Öykücüsü” olarak anıldı.
953 yılında, dünya edebiyatına olan hizmetlerinden dolayı Mark Twain Şeref Üyeliği’ne seçilen Sait Faik Abasıyanık, Atatürk’ten sonra bu üyeliğe layık görülen ikinci Türk olarak tarihe geçti.
Edebiyat tutkusunun yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olan Sait Faik Abasıyanık’ın hayatında Darüşşafaka Cemiyeti’nin de çok ayrı bir yeri vardır. Bunun hikayesi de oldukça ilginçtir.
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi'nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder.
Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafa Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir.
Darüşşafaka Cemiyeti, kendisine 1964 yılında intikal eden bu vasiyete sahip çıkarak, Sait Faik Abasıyanık Müzesi adıyla 22 Ağustos 1959’da halka açılan müze evin bakım, onarım gibi sorumluluklarını üstlenir.
Burgazada’da bulunan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, 1964 yılından 2009 yılına kadar ücretsiz olarak Sait Faik severlerin uğrak noktası oldu. 2009 yılına gelindiğinde ahşap köşkün ciddi bir bakım, onarım ve güçlendirme çalışmasından geçirilmesinin gerekliliği tespit edildi. Bu kapsamda Darüşşafaka Cemiyeti tarafından başlatılan çalışmalar, köşkün orijinal dokusunu bozmadan yürütüldü.
Ayrıca, Sait Faik Abasıyanık’ın anısına Darüşşafaka Lisesi tarafından 2006’dan beri her yıl Türkiye çapında düzenlenen “Hişt Hişt, Genç Sait Faik!” Liseler Arası Öykü Yazma Yarışması düzenleniyor. Serbest konulu yarışmada, her yıl dereceye girenlere çeşitli ödüller verilirken, aynı zamanda yarışmada dereceye giren ve ön elemeden geçen öyküleri içeren bir de anı kitabı yayımlanıyor.
Sait Faik Abasıyanık’ın Darüşşafaka Cemiyeti’ne olan katkılarıyla bugüne kadar, binlerce öğrencinin yıllık eğitim masrafları karşılandı.
Alıntıdır