Son dakika | Bakan Soylu duyurdu! 74 belediyeye terör soruşturması
Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle; Onlarca ülkede FETÖ terör örgütlerinin okullarının kapatılması için devlet topyekün mücadele ortaya koyuyor. 15 Temmuz sonrasında FETÖ temizliği yaptık, yargıda, poliste, eğitimde neredeyse kamu kuruluşlarında FETÖ temizliği yaptık. En küçük belediye birimlerine kadar PKK temizliği yaptık. Belediyeler yerel hizmet birimleridir. Hem insan kaynağına hem mali imkanlarına temas eden alanlar olduğu için belediyeler terör örgütlerinin sızmak istediği alanlardır.
Anayasanın 127. maddesinde diyor ki görevleriyle ilgili soruşturma açılan kişiyi İçişleri Bakanlığı uzaklaştırabilir.2. yasal dayanağımız ise Belediye kanununun 55. maddesidir. Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Belediyenin işlemleri hukuka uygunluk açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir.
İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerle ilgili sorumluluğu vardır. MASAK uzmanlarıyla da soruşturmalarımızı elbette ki yapıyıoruz.
Soruşturma 5 şekilde başlar
"HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİYE FARKLILIK, BASKI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Zaman zaman muhalefet partileri tarafından özellikle müfettiş gönderildiği, bu yolla baskı oluşturulduğu iddiaları dillendirilmektedir. Bu iddianın mesnetsiz olduğunu, tamamen de siyasi içerik taşıdığını, aslında devletin, aslında denetim mekanizmalarını etkisizleştirmeyi hedef aldığını veya Soruşturma sonucundaki yolsuzlukların aslında siyasi saiklerle ortaya konulduğunu ifade edebilmek için maalesef söylenen gerçekle ilgisi olmayan iddialardır.
Alıntı Metni
Devlet görevini yapmakla mükelleftir. 'Bütün CHP'li belediyelere teftişler geliyor' diyen bir anlayış söz konusu. Devleti itibarsızlaştırmayı maalesef bir çıkış noktası olarak görüyorlar. Özel teftişlerin sayısı AK Partili 72 belediyede, CHP'DE 57, MHP'de 19 belediyede olmak üzere 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. AK Parti'ye yapılan özel teftiş sayısı daha fazla.
"SADECE TERÖR SORUŞTURMASINI DEĞİL, BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUNU ANLATIYORUM"
En önemli meselelerden birisi de devletin rehberlik görevi vardır.Sayılardan anlaşılabileceği gibi bunlarda hiçbir kasıt yoktur. Bulgularımızın genel özetini yapmak isterim. Belediye bağlı kuruluş ve şirketlerine alım yapılırken, uyulması gereken hususlara uyulmadığı, güvenlik soruşturması yapılması gerekirken, terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığı, işe alınan personel için ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir komisyon oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı, adli sicil kaydı olduğu halde yine bir hülle yöntemiyle kontrollü şekilde alındığı, terör örgütüyle irtibatlı veya mahkumiyet kararı olan kişilerin yine işe alındığı, ben burada sadece terör soruşturmasını değil bir milli güvenlik sorununu anlatıyorum...
Terör örgütü aileye diyor ki bir çocuğunu dağa götürüyorum, bir çocuğunu da belediyede işe alırım diyor. Terör örgütü içerisinde eylem yaparken kahramanlarımız tarafından etkisiz hale getiriliyor. Aileye diyor ki sen bizim değer ailemizsin, haşa onu şehitleştiriyor, onun yakınını belediyeye yerleştiriyor.
KHK'yla ihraç edilmiş kişilere kamu görevi veremezsiniz. Kanun açık, buna rağmen Belediye şirketleri üzerinden tekrar işe alındıkları, silahlı terör örgütü üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, suç kaydı bulunanların işe alındığı, cinsel taciz suçundan kaydı olanların stratejik ve hassas yerlerde çalıştırıldığı ortaya çıkan önemli hususlardır.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEKİ OPERASYON
Mersin Büyükşehir Belediyesi, bağlı şirketlerde terörle iktisatlı kişilerin olduğuna dair Soruşturma başlatıldı. Bunlardan 54 kişinin terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisatlı olduğu tespit edildi.
Bunlardan 30 şüpheli hakkında "PKK/KCK veya FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından verilmiş mahkeme kararları var; bazılarının ise yargılamaları sürüyor. 54 kişiden diğer 24'ün ise sözde değer ailesi olması açısından 1. ve 2. derece yakınları olan kişilerin PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosunda veya Avrupa ülkelerindeki yapılanması içerisinde yer aldığı; bazılarının güvenlik güçlerince sağ olarak ele geçirilmiş olduğu ve haklarında adli işlem yapıldığını anlaşıldı. Yani bu 54 kişiden 30 kişi doğrudan iltisaklı veya örgüt üyesi, 24 kişinin de 1. ve 2. derece yakınları örgüt üyesi veya iltisaklı kişiler, yani sözde "değer ailesi" olarak değerlendirilebilecek kişilerdir. Bu 54 kişi işe alınırken, geçerli mevzuat hükümleri uygulansaydı, bunları işe girmeleri mümkün olmayacaktı. Bu konuda sorumluluğu bulunan 21 kişi hakkında müfettişlerimizce 10 Ekim tarihinde hazırlanan raporu düzenlenmiş ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı eylem yaparken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının 1. derece aile yakini olan, terör örgütü tarafından sözde değer ailesi olarak adlandırılan,sosyal medya hesapları üzerinden PKK/KCK terör örgütünü öven, elebaşının posteri altında fotoğraf çektirip paylaşan, terör örgütünün sözde bayrağını/flamasını paylaşan, kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının silahlı olacak şekilde fotoğraflarını paylaşan, yapılan aramada terör örgütü elebaşına ve mensuplarına ait fotoğraf, video gibi materyaller ele geçirilen ve 2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerden sonra Mersin Büyükşehir Belediyesinde işe girdiği anlaşılan 10 belediye personeli, 15 Eylül tarihinde yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Bu 10 belediye çalışanından 2'sinin çocuklarının PKK/KCK kırsal alanında faaliyet gösterirken etkisiz hale getirildiği ve diğerlerinin 1. ve 2. derece aile bireyleri hakkında terör suçlarından işlem yapıldığı tespit edildi. Gözaltıların ertesi günü adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklandı. 7 kişinin ise adli kontrol kararı ile yargılanmalarına devam ediyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesindeki ikinci adli soruşturmada da 28 Eylül tarihinde PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapan ve terör örgütüne eleman temin eden, aralarında 18 belediye personelinin bulunduğu 20 kişi yakalanmış ve gözaltına alındı.Soruşturma kapsamında, Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in, terörist cenazelerine katıldığı, maddi destek sağladığı, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edildi. Adli makamlara sevk edilen bu kişi tutuklamdı. En güncel haliyle, 2 adli operasyonda toplam 28 kişi gözaltina alınmış, bunlardan 14 kişi hakkında kamu davası açılmış, toplam 4 kişi tutuklandı.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen adli soruşturmada, haklarında ifade ve teşhis bulunan PKK/KCK terör örgütü adına faaliyet yürüten kişilere yönelik başlatılan operasyonda gözaltına alınan 50 şüpheliden biri olan Mustafa Demir'in SGK kaydında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda tekniker olduğu yazıyor. Bu kişi gözaltına alındı ve sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Halen Sincan cezaevinde bulunuyor. Bu kişinin ayrıca, Kandil bölgesinde 15-20 Mayıs 2004 tarihinde, sözde PKK Korgra-Gel 2. Kongresi'ne katıldığı tespit edildi.
Operasyonun detayları ortaya çıktı
İşte Pençe Kılıç Hava Harekatı'nın şifreleri...
‘Karaharekâtı kısa sürede başlatılacak’ Alıntıdır.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle; Onlarca ülkede FETÖ terör örgütlerinin okullarının kapatılması için devlet topyekün mücadele ortaya koyuyor. 15 Temmuz sonrasında FETÖ temizliği yaptık, yargıda, poliste, eğitimde neredeyse kamu kuruluşlarında FETÖ temizliği yaptık. En küçük belediye birimlerine kadar PKK temizliği yaptık. Belediyeler yerel hizmet birimleridir. Hem insan kaynağına hem mali imkanlarına temas eden alanlar olduğu için belediyeler terör örgütlerinin sızmak istediği alanlardır.
Anayasanın 127. maddesinde diyor ki görevleriyle ilgili soruşturma açılan kişiyi İçişleri Bakanlığı uzaklaştırabilir.2. yasal dayanağımız ise Belediye kanununun 55. maddesidir. Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Belediyenin işlemleri hukuka uygunluk açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir.
İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerle ilgili sorumluluğu vardır. MASAK uzmanlarıyla da soruşturmalarımızı elbette ki yapıyıoruz.
Soruşturma 5 şekilde başlar
- Birincisi vatandaşların ihbarı,
- ikincisi savcılığın soruşturması,
- üçüncüsü olağan kontrollerde,
- dördüncüsü olarak kamuoyuna yansıyan haberler üzerine,
- beşincisi de bakanlık tarafından res'en soruşturma başlatılır.

"HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİYE FARKLILIK, BASKI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Zaman zaman muhalefet partileri tarafından özellikle müfettiş gönderildiği, bu yolla baskı oluşturulduğu iddiaları dillendirilmektedir. Bu iddianın mesnetsiz olduğunu, tamamen de siyasi içerik taşıdığını, aslında devletin, aslında denetim mekanizmalarını etkisizleştirmeyi hedef aldığını veya Soruşturma sonucundaki yolsuzlukların aslında siyasi saiklerle ortaya konulduğunu ifade edebilmek için maalesef söylenen gerçekle ilgisi olmayan iddialardır.
Alıntı Metni
Devlet görevini yapmakla mükelleftir. 'Bütün CHP'li belediyelere teftişler geliyor' diyen bir anlayış söz konusu. Devleti itibarsızlaştırmayı maalesef bir çıkış noktası olarak görüyorlar. Özel teftişlerin sayısı AK Partili 72 belediyede, CHP'DE 57, MHP'de 19 belediyede olmak üzere 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. AK Parti'ye yapılan özel teftiş sayısı daha fazla.

"SADECE TERÖR SORUŞTURMASINI DEĞİL, BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUNU ANLATIYORUM"
En önemli meselelerden birisi de devletin rehberlik görevi vardır.Sayılardan anlaşılabileceği gibi bunlarda hiçbir kasıt yoktur. Bulgularımızın genel özetini yapmak isterim. Belediye bağlı kuruluş ve şirketlerine alım yapılırken, uyulması gereken hususlara uyulmadığı, güvenlik soruşturması yapılması gerekirken, terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alındığı, işe alınan personel için ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir komisyon oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı, adli sicil kaydı olduğu halde yine bir hülle yöntemiyle kontrollü şekilde alındığı, terör örgütüyle irtibatlı veya mahkumiyet kararı olan kişilerin yine işe alındığı, ben burada sadece terör soruşturmasını değil bir milli güvenlik sorununu anlatıyorum...

Terör örgütü aileye diyor ki bir çocuğunu dağa götürüyorum, bir çocuğunu da belediyede işe alırım diyor. Terör örgütü içerisinde eylem yaparken kahramanlarımız tarafından etkisiz hale getiriliyor. Aileye diyor ki sen bizim değer ailemizsin, haşa onu şehitleştiriyor, onun yakınını belediyeye yerleştiriyor.
KHK'yla ihraç edilmiş kişilere kamu görevi veremezsiniz. Kanun açık, buna rağmen Belediye şirketleri üzerinden tekrar işe alındıkları, silahlı terör örgütü üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, suç kaydı bulunanların işe alındığı, cinsel taciz suçundan kaydı olanların stratejik ve hassas yerlerde çalıştırıldığı ortaya çıkan önemli hususlardır.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEKİ OPERASYON
Mersin Büyükşehir Belediyesi, bağlı şirketlerde terörle iktisatlı kişilerin olduğuna dair Soruşturma başlatıldı. Bunlardan 54 kişinin terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisatlı olduğu tespit edildi.
Bunlardan 30 şüpheli hakkında "PKK/KCK veya FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından verilmiş mahkeme kararları var; bazılarının ise yargılamaları sürüyor. 54 kişiden diğer 24'ün ise sözde değer ailesi olması açısından 1. ve 2. derece yakınları olan kişilerin PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosunda veya Avrupa ülkelerindeki yapılanması içerisinde yer aldığı; bazılarının güvenlik güçlerince sağ olarak ele geçirilmiş olduğu ve haklarında adli işlem yapıldığını anlaşıldı. Yani bu 54 kişiden 30 kişi doğrudan iltisaklı veya örgüt üyesi, 24 kişinin de 1. ve 2. derece yakınları örgüt üyesi veya iltisaklı kişiler, yani sözde "değer ailesi" olarak değerlendirilebilecek kişilerdir. Bu 54 kişi işe alınırken, geçerli mevzuat hükümleri uygulansaydı, bunları işe girmeleri mümkün olmayacaktı. Bu konuda sorumluluğu bulunan 21 kişi hakkında müfettişlerimizce 10 Ekim tarihinde hazırlanan raporu düzenlenmiş ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı eylem yaparken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının 1. derece aile yakini olan, terör örgütü tarafından sözde değer ailesi olarak adlandırılan,sosyal medya hesapları üzerinden PKK/KCK terör örgütünü öven, elebaşının posteri altında fotoğraf çektirip paylaşan, terör örgütünün sözde bayrağını/flamasını paylaşan, kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının silahlı olacak şekilde fotoğraflarını paylaşan, yapılan aramada terör örgütü elebaşına ve mensuplarına ait fotoğraf, video gibi materyaller ele geçirilen ve 2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerden sonra Mersin Büyükşehir Belediyesinde işe girdiği anlaşılan 10 belediye personeli, 15 Eylül tarihinde yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Bu 10 belediye çalışanından 2'sinin çocuklarının PKK/KCK kırsal alanında faaliyet gösterirken etkisiz hale getirildiği ve diğerlerinin 1. ve 2. derece aile bireyleri hakkında terör suçlarından işlem yapıldığı tespit edildi. Gözaltıların ertesi günü adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklandı. 7 kişinin ise adli kontrol kararı ile yargılanmalarına devam ediyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesindeki ikinci adli soruşturmada da 28 Eylül tarihinde PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapan ve terör örgütüne eleman temin eden, aralarında 18 belediye personelinin bulunduğu 20 kişi yakalanmış ve gözaltına alındı.Soruşturma kapsamında, Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in, terörist cenazelerine katıldığı, maddi destek sağladığı, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edildi. Adli makamlara sevk edilen bu kişi tutuklamdı. En güncel haliyle, 2 adli operasyonda toplam 28 kişi gözaltina alınmış, bunlardan 14 kişi hakkında kamu davası açılmış, toplam 4 kişi tutuklandı.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen adli soruşturmada, haklarında ifade ve teşhis bulunan PKK/KCK terör örgütü adına faaliyet yürüten kişilere yönelik başlatılan operasyonda gözaltına alınan 50 şüpheliden biri olan Mustafa Demir'in SGK kaydında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda tekniker olduğu yazıyor. Bu kişi gözaltına alındı ve sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Halen Sincan cezaevinde bulunuyor. Bu kişinin ayrıca, Kandil bölgesinde 15-20 Mayıs 2004 tarihinde, sözde PKK Korgra-Gel 2. Kongresi'ne katıldığı tespit edildi.
Operasyonun detayları ortaya çıktı
İşte Pençe Kılıç Hava Harekatı'nın şifreleri...
‘Karaharekâtı kısa sürede başlatılacak’ Alıntıdır.