SON DAKİKA: Siren sesleri yankılandı! Yüzlerce kişinin kaldığı sığınak vuruldu
Rusya'nın Ukrayna işgalinde yirmi beşinci güne girildi, cephe hattında ilerleyişi duran Rus ordusu kaybettiği askerlerin yerine yenilerini getirmeye çalışıyor.
10.10 : Rus ordusu, günlerdir kuşatma altında tuttuğu Azak Denizi kıyısındaki Mariupol'de bugün de bir sanat okulunu bombaladı.
Şehir yetkilileri, 400 kadar insanın sığındığı okul binasının yıkıldığını ve enkaz altında kalanların olduğunu aktarıyor.
09.55 : Ukrayna ordusu, cephe hattında ilerleyişi neredeyse tamamen duran Rus işgalcilerin yeni saldırılar için yeni birlikleri getirmeyi denediğini bildiriyor.
Ukrayna ordusuna göre, Ruslar kayıplarının yerine yeni askerler koymayı ana öncelik haline getirmiş durumda. Ayrıca hasar alan veya Ukraynalı direnişçiler tarafından yok edilen silahlar da ciddi bir sorun.
09.45 : Sabah yerel saatle 07.00'de Ukrayna'nın her şehrinde sirenler çaldı, geceyi sığınaklarda geçiren Ukraynalılar Pazar gününe sirenlerle başladı.
Başkent Kiev'in yanı sıra Sumi, Mykolaiv, Poltava, Harkov, Cherkasy, Odesa ve batıdaki Lviv gibi kentlerde sirenler duyuldu.
Tayvan'dan Ukrayna'ya yardım rekoru
ÇİN'DEN TARİHİ ÇIKIŞ
09.30 : Ukrayna, 24 Şubat'ta başlayan işgalde Rusya'nın yanında saf tutan Çin'e Moskova'yı kınayan Batılı ülkelere katılma çağrısı yaptı. Rusya ile müzakerelere de katılan Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'nin danışmanı Mikhailo Podolyak, Twitter hesabından paylaştığı mesajda Çin'den Rus barbarlığını kınamasını istedi.
Geride kalan 24 günde Pekin yönetimi Rusya'yı yalnız bıraktığına dair bir işaret vermiş değil. Sorunun diplomatik çözümünü destekleyen 'standart' açıklamalar yapan Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) oylamalarda Rusya'yı kınamaktan imtina etti.
Pekin ayrıca, Rusya'ya karşı ilan edilen tarihi yaptırımların 'çok fazla' olduğunu savunuyor.
ABD'li yetkililer, Rusya'nın yaptırımlardan kaçınmak için ekonomik yardım istediği Çin'den ayrıca silah da talep ettiğini belirtiyor. Moskova ve Pekin, bu haberleri yalanladı.
BBC, 'Çin Rusya'ya ne teklif edebilir?' başlığıyla yayımladığı analizde, Pekin'in Moskova için en büyük petrol, doğalgaz ve kömür pazarı olduğunu hatırlatıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise, zamanın Pekin'in Ukrayna savaşında tarihin doğru tarafında durduğunu kanıtlayacağını ileri sürdü. Pazar günü konuşan Wang Yi, "Dışarıdan gelen baskı ve zorlamayı asla kabul etmeyiz; Çin'e karşı asılsız itham ve şüphelerin de karşısındayız" dedi.
Hafta içinde Çin lideri Xi Jinping ile görüşen ABD Başkanı Joe Biden, Pekin'in Rusya'ya yardım etmesi halinde söz konusu adımın sonuçları olacağını açık şekilde aktardı.
Xi Jinping ise, iki saat süren görüntülü görüşmede ABD'li mevkidaşına savaşların kimsenin çıkarına olmadığını söyledi, Washington ve Pekin'in 'uluslararası sorumlulukları' üstlenmeleri gerektiğini belirtti.
Çin devlet televizyonu, Xi'nin "Devletler arası ilişkiler askeri çatışma aşamasına giremez" dediğini izleyicilerine bildirdi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Biden ve Xi randevusundan önce yaptığı açıklamada, "Çin, geleceğinin Putin'i desteklemekte değil, ABD, Avrupa, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle birlikte olduğunu anlamalı" ifadesini kullanmıştı.
Çin'in destek vermesi halinde, Rusya'ya uygulanan yaptırımların etkili olamayacağı, dünyanın ikinci en büyük ekonomisine karşı tavır almanın da uluslararası piyasaları kargaşaya sürükleyeceği tahmin ediliyor.
Eski ABD Başkanı Barack Obama'ya Çin konusunda danışmanlık yapan Ryan Hass, Pekin yönetiminin birbirleriyle çelişkili öncelikleri arasında tercih yapması gerekeceğini belirtiyor.
Hass, Çin'in Moskova ile yakınlığına rağmen ABD ve batı ekonomisine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, ayrıca dünyada liderlik rolü oynamak istediğini söylüyor:
"Çin ile Rusya'nın çıkarları aynı doğrultuda değil. Putin uluslararası sistemi kundaklıyor, Xi ise bu sistemi iyileştiren biri olarak görülmek istiyor. Şi, önceliklerini dengelemeye çalışıyor. Rusya ile ortaklığa çok değer veriyor ve ülkesinin Batı ile olan ilişkilerini de baltalamak istemiyor."
Lviv'de tabelalar kapatılmaya başlandı
UKRAYNALI TAŞIYICI ANNELER BEBEKLERİYLE BEKLİYOR
08.55 : 24 Şubat tarihinden önce, dünya üzerinde birçok çift Ukraynalı taşıyıcı anneler üstünden bebek sahibi oluyordu. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Rus işgalinin başlamasından bu yana en az 20 Ukraynalı taşıyıcı annenin bebek dünyaya getirdiğini ancak ebeveynlerin savaş nedeniyle bebeklerini alamadığını bildiriyor. Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki sığınaklarda bakılan bebeklerin durumu kritik ve ebeveynlerin çatışma bölgesine girip bebekleri alması bekleniyor.
08.40 : BBC Diplomasi Muhabiri Paul Adams, "Rusya barış görüşmeleri ile vakit kazanmaya mı çalışıyor?" sorusunu yanıtlıyor:
"Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmeleri şaşırtıcı bir şekilde 24 Şubat’taki işgalin birkaç gün sonrasında başladı.
O zamandan beri de devam ediyor.
İki ülkenin dışişleri bakanları Türkiye’de bir araya geldi.
Bu hafta olası anlaşma metinlerine ve Rusya’nın taleplerine dair çok sayıda metin yayınlandı.
Ukrayna'da vurulan tiyatro binasının fotoğrafı paylaşıldı
Peki Rusya’nın Mariupol’deki acımasız bombardımanına rağmen devam eden bu 'barış süreci' ne kadar gerçek?
Bugün The Times gazetesine konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, "Gördüğümüz şey Rusların birliklerini yeniden bir araya getirmek için imkan oluşturma çabası" dedi ve ekledi: "Rusların dikkatleri korkunç katliamlardan başka bir noktaya çekmek ve vakit kazanmak için bu müzakereleri kullanıyor olmasından endişe ediyorum."
Ukrayna Parlamentosu Avrupa Birliği Entegrasyon Komitesi Başkanı Ivana Klympush Tsintsadze de müzakerelerde 'ciddi bir diyalog zemini bulunmadığını' belirtti.
BBC’nin sorularını yanıtlayan Tsintsadze "Ukrayna'ya ültimatom vermek dışında ciddi bir diyaloga hazır değiller" dedi.
Zelenskiy bugünkü konuşmasında "Görülme vakti geldi" demişti.
Bunu Vladimir Putin’e yönelik söylediği açık. Fakat Putin, iki yıl önce Paris’teki görüşmeden bu yana Zelenskiy ile görüşmeyi reddediyor.
Son dönemde Türkiye’nin iki lideri bir araya getirmek için başlattığı girişim de henüz meyvesini vermedi.
Bunun müzakereler şimdikinden çok daha ileri bir aşamaya gelmeden gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor." Alıntıdır.
Rusya'nın Ukrayna işgalinde yirmi beşinci güne girildi, cephe hattında ilerleyişi duran Rus ordusu kaybettiği askerlerin yerine yenilerini getirmeye çalışıyor.
10.10 : Rus ordusu, günlerdir kuşatma altında tuttuğu Azak Denizi kıyısındaki Mariupol'de bugün de bir sanat okulunu bombaladı.
Şehir yetkilileri, 400 kadar insanın sığındığı okul binasının yıkıldığını ve enkaz altında kalanların olduğunu aktarıyor.
09.55 : Ukrayna ordusu, cephe hattında ilerleyişi neredeyse tamamen duran Rus işgalcilerin yeni saldırılar için yeni birlikleri getirmeyi denediğini bildiriyor.
Ukrayna ordusuna göre, Ruslar kayıplarının yerine yeni askerler koymayı ana öncelik haline getirmiş durumda. Ayrıca hasar alan veya Ukraynalı direnişçiler tarafından yok edilen silahlar da ciddi bir sorun.
09.45 : Sabah yerel saatle 07.00'de Ukrayna'nın her şehrinde sirenler çaldı, geceyi sığınaklarda geçiren Ukraynalılar Pazar gününe sirenlerle başladı.
Başkent Kiev'in yanı sıra Sumi, Mykolaiv, Poltava, Harkov, Cherkasy, Odesa ve batıdaki Lviv gibi kentlerde sirenler duyuldu.
Tayvan'dan Ukrayna'ya yardım rekoru
ÇİN'DEN TARİHİ ÇIKIŞ
09.30 : Ukrayna, 24 Şubat'ta başlayan işgalde Rusya'nın yanında saf tutan Çin'e Moskova'yı kınayan Batılı ülkelere katılma çağrısı yaptı. Rusya ile müzakerelere de katılan Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy'nin danışmanı Mikhailo Podolyak, Twitter hesabından paylaştığı mesajda Çin'den Rus barbarlığını kınamasını istedi.
Geride kalan 24 günde Pekin yönetimi Rusya'yı yalnız bıraktığına dair bir işaret vermiş değil. Sorunun diplomatik çözümünü destekleyen 'standart' açıklamalar yapan Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) oylamalarda Rusya'yı kınamaktan imtina etti.
Pekin ayrıca, Rusya'ya karşı ilan edilen tarihi yaptırımların 'çok fazla' olduğunu savunuyor.
ABD'li yetkililer, Rusya'nın yaptırımlardan kaçınmak için ekonomik yardım istediği Çin'den ayrıca silah da talep ettiğini belirtiyor. Moskova ve Pekin, bu haberleri yalanladı.
BBC, 'Çin Rusya'ya ne teklif edebilir?' başlığıyla yayımladığı analizde, Pekin'in Moskova için en büyük petrol, doğalgaz ve kömür pazarı olduğunu hatırlatıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise, zamanın Pekin'in Ukrayna savaşında tarihin doğru tarafında durduğunu kanıtlayacağını ileri sürdü. Pazar günü konuşan Wang Yi, "Dışarıdan gelen baskı ve zorlamayı asla kabul etmeyiz; Çin'e karşı asılsız itham ve şüphelerin de karşısındayız" dedi.
Hafta içinde Çin lideri Xi Jinping ile görüşen ABD Başkanı Joe Biden, Pekin'in Rusya'ya yardım etmesi halinde söz konusu adımın sonuçları olacağını açık şekilde aktardı.
Xi Jinping ise, iki saat süren görüntülü görüşmede ABD'li mevkidaşına savaşların kimsenin çıkarına olmadığını söyledi, Washington ve Pekin'in 'uluslararası sorumlulukları' üstlenmeleri gerektiğini belirtti.
Çin devlet televizyonu, Xi'nin "Devletler arası ilişkiler askeri çatışma aşamasına giremez" dediğini izleyicilerine bildirdi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Biden ve Xi randevusundan önce yaptığı açıklamada, "Çin, geleceğinin Putin'i desteklemekte değil, ABD, Avrupa, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle birlikte olduğunu anlamalı" ifadesini kullanmıştı.
Çin'in destek vermesi halinde, Rusya'ya uygulanan yaptırımların etkili olamayacağı, dünyanın ikinci en büyük ekonomisine karşı tavır almanın da uluslararası piyasaları kargaşaya sürükleyeceği tahmin ediliyor.
Eski ABD Başkanı Barack Obama'ya Çin konusunda danışmanlık yapan Ryan Hass, Pekin yönetiminin birbirleriyle çelişkili öncelikleri arasında tercih yapması gerekeceğini belirtiyor.
Hass, Çin'in Moskova ile yakınlığına rağmen ABD ve batı ekonomisine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, ayrıca dünyada liderlik rolü oynamak istediğini söylüyor:
"Çin ile Rusya'nın çıkarları aynı doğrultuda değil. Putin uluslararası sistemi kundaklıyor, Xi ise bu sistemi iyileştiren biri olarak görülmek istiyor. Şi, önceliklerini dengelemeye çalışıyor. Rusya ile ortaklığa çok değer veriyor ve ülkesinin Batı ile olan ilişkilerini de baltalamak istemiyor."
Lviv'de tabelalar kapatılmaya başlandı
UKRAYNALI TAŞIYICI ANNELER BEBEKLERİYLE BEKLİYOR
08.55 : 24 Şubat tarihinden önce, dünya üzerinde birçok çift Ukraynalı taşıyıcı anneler üstünden bebek sahibi oluyordu. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Rus işgalinin başlamasından bu yana en az 20 Ukraynalı taşıyıcı annenin bebek dünyaya getirdiğini ancak ebeveynlerin savaş nedeniyle bebeklerini alamadığını bildiriyor. Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki sığınaklarda bakılan bebeklerin durumu kritik ve ebeveynlerin çatışma bölgesine girip bebekleri alması bekleniyor.
08.40 : BBC Diplomasi Muhabiri Paul Adams, "Rusya barış görüşmeleri ile vakit kazanmaya mı çalışıyor?" sorusunu yanıtlıyor:
"Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmeleri şaşırtıcı bir şekilde 24 Şubat’taki işgalin birkaç gün sonrasında başladı.
O zamandan beri de devam ediyor.
İki ülkenin dışişleri bakanları Türkiye’de bir araya geldi.
Bu hafta olası anlaşma metinlerine ve Rusya’nın taleplerine dair çok sayıda metin yayınlandı.
Ukrayna'da vurulan tiyatro binasının fotoğrafı paylaşıldı
Peki Rusya’nın Mariupol’deki acımasız bombardımanına rağmen devam eden bu 'barış süreci' ne kadar gerçek?
Bugün The Times gazetesine konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, "Gördüğümüz şey Rusların birliklerini yeniden bir araya getirmek için imkan oluşturma çabası" dedi ve ekledi: "Rusların dikkatleri korkunç katliamlardan başka bir noktaya çekmek ve vakit kazanmak için bu müzakereleri kullanıyor olmasından endişe ediyorum."
Ukrayna Parlamentosu Avrupa Birliği Entegrasyon Komitesi Başkanı Ivana Klympush Tsintsadze de müzakerelerde 'ciddi bir diyalog zemini bulunmadığını' belirtti.
BBC’nin sorularını yanıtlayan Tsintsadze "Ukrayna'ya ültimatom vermek dışında ciddi bir diyaloga hazır değiller" dedi.
Zelenskiy bugünkü konuşmasında "Görülme vakti geldi" demişti.
Bunu Vladimir Putin’e yönelik söylediği açık. Fakat Putin, iki yıl önce Paris’teki görüşmeden bu yana Zelenskiy ile görüşmeyi reddediyor.
Son dönemde Türkiye’nin iki lideri bir araya getirmek için başlattığı girişim de henüz meyvesini vermedi.
Bunun müzakereler şimdikinden çok daha ileri bir aşamaya gelmeden gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor." Alıntıdır.