Türkiye'yi korkutan kuduz vakasında kritik 24 saat detayı! 'Kurtulan 1 kişi var' diyerek anlattı
Bitlis'in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü Köyü'nde yaşayan Mustafa Erçetin (10) ve Polat Ergün (9) yaklaşık beş hafta önce sokak köpeklerinin saldırısına uğramıştı. Köpeğin ısırdığı Mustafa Erçetin olayı ailesinden gizleyip, bisikletten düştüğünü söylemişti. Ancak rahatsızlanması üzerine gerçek ortaya çıkmış ve hastaneye kaldırılmıştı. İki çocuk da 19 Ekim'de kuduz şüphesi ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilmişti.
DURUMU GİDEREK AĞIRLAŞTI
Yapılan tetkiklerde 'sudan korkma', 'tükürük salgısında artış', 'hırçın davranışlar' ve anlamsız konuşmalar gibi belirtileri de gösteren Mustafa Erçetin'in kuduz olduğu tespit edildi. Polat Ergün'e ise kuduz bulaşmadığı ve sağlık durumunun iyi olduğu anlaşıldı. Durumu ağırlaşan Mustafa Erçetin'in yoğun bakıma alındığı ve solunum cihazına bağlandığı öğrenildi. Öte yandan olayın ortaya çıkmasının ardından aynı bölgede yapılan taramalarda 36 kişinin daha köpek tarafından ısırılmasına rağmen hiçbir sağlık kuruluşuna başvurmadığı ortaya çıktı.
BEYİN İLTİHABINA NEDEN OLUYOR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, Ankara'da tedavileri devam eden iki çocuk ile tespit edilen 36 yeni vakayı nelerin beklediğini ve nasıl bir tedavi süreci izleneceğini anlattı. Kuduzun etkili antiviral tedavisinin olmadığını, genellikle ölümcül seyrettiğini ve beyin iltihabına sebep olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, "Eğer ısırıldıkları gibi hastaneye gitselerdi aşı ve kuduz antiserumu uygulanırdı. Ne yazık ki başvurduklarında yedi günden fazla süre geçmiş, geç kaldılar" diye konuştu.
İki rakibi dost eden Queen Mary'nin sonu
AŞI VE SERUM ETKİ ETMİYOR
Kuduzun temasla da bulaşabildiğini ve ilk testte negatif çıkan sonucun tekrarlanan testlerde pozitife dönebileceğini belirten Dr. Demir, "Kesinleşen kuduz vakasında üçüncü kez tekrarlanan testte pozitif sonuç çıktı" dedi. Kuduz olduğu belirlenen Mustafa Erçetin'in durumunun ağırlaştığını belirten Demir, şöyle konuştu:
Alıntı Metni
Jeanna Giese
KURTULAN TEK VAKA ŞAİBELİ
Kuduzun yüzde yüz ölümcül bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Demir, literatürde kurtulan sadece bir vaka bulunduğunu, onun da şaibeler barındırdığını belirtti. Demir, aşılı olup olmadığı bilinmeyen bir hayvan (kedi, köpek, vahşi hayvanlar) tarafından ısırılan ya da tırmalanan kişinin 24 saat içinde kuduz istasyonu olan bir merkeze gitmesi gerektiğine de dikkat çekti. Bazı eğitim araştırma ve devlet hastanelerinin kuduz istasyonu olarak belirlendiğini belirten Gökçe Demir, bu istasyonların basit bir internet aramasıyla öğrenilebileceğini söyledi.
Alıntı Metni
'ISIRAN HAYVAN TAKİP EDİLMELİ'
Özel hastanelerde kuduz aşısı veya serumu bulunmadığına dikkat çeken Dr. Gökçe Demir, "Sadece devlete bağlı sağlık kuruluşlarında kuduz aşısı yapılıyor. Asi takdirde devlet, kuduz takibi yapmakta zorlanır" ifadelerini kullandı. Isırılmadan sonra hayvanın 10 gün boyunca takip edilmesinin önemli olduğunun altını çizen Gökçe Demir, "Tükürüğünde kuduz virüsü olan bir hayvan en geç 10 gün içinde beyin iltihabından ölür. Eğer hayvan süre sonunda yaşıyorsa kuduz değildir"bilgisini verdi. Kuduzun belirtilerine değinen Dr. Gökçe Demir, sözlerine şu şekilde devam etti:
Alıntı Metni
KUDUZ OLAN SUDAN KORKUYOR MU?
Kuduz olanların sudan korkmasının nedenlerini açıklayan Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, "Kuduza yakalanan kişi su içmek istediğinde yutaktaki kaslar kasıldığı için suyu içemez. Bu sebeple su içmekten kaçınırlar aslında sudan korkmazlar. Sudan korkma, rüzgardan korkma olarak nitelendirilen şey aslında en ufak uyaran karşısında kaslarının kasılmasıdır" şeklinde konuştu. Sıraladığı belirtilerin ortaya çıkmasının ardından hastasının iyileşmesini sağlayacak bir tedavi bulunmadığını söyleyen Demir, "Bu belirtiler görüldükten sonra virüs sinir sistemine geçmiş oluyor ve kişine yazık ki aşı olamıyor"diye de ekledi.
Yolladığı mesajdan 1 gün sonra katletti
Sahipli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin hemen 'aşı karnesi'ni istemesi gerektiğini belirten Dr. Gökçe Demir, "Eğer hayvana bir yıl içinde kuduz aşısı yapılmışsa bir sıkıntı yok demektir. Ancak sahipsiz bir hayvan tarafından ısırıldıysa derhal kuduz aşısı yaptırmak gerekir" dedi.
ISIRILAN YERE GÖRE TEDAVİ
Vücutta ısırılan yere göre uygulanan tedavinin ve virüsün ilerleyişinin değiştiğini söyleyen Demir, "Vahşi hayvan ısırıklarında ya da damar ve sinirlerin yoğun olduğu baş-boyun ısırıklarında sadece aşı değil, antiserum da uyguluyoruz. Isırık merkezi sinir sistemine ne kadar uzaksa o kadar geç bulaşıyor ve bulgular da gecikiyor" dedi. Kuduz aşısının ısırılmadan sonra olabildiğince çabuk şekilde, ilk 24 saat dolmadan yapılması gerektiği uyarısında bulunan Gökçe Demir, "Çünkü kuduz virüsü sinir sistemine geçtikten sonra tedavisi yok, aşının bir etkisi olmaz" detayını paylaştı.
Alıntı Metni
Kardeşiyle hesaplaşma zamanı Alıntıdır.

Bitlis'in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü Köyü'nde yaşayan Mustafa Erçetin (10) ve Polat Ergün (9) yaklaşık beş hafta önce sokak köpeklerinin saldırısına uğramıştı. Köpeğin ısırdığı Mustafa Erçetin olayı ailesinden gizleyip, bisikletten düştüğünü söylemişti. Ancak rahatsızlanması üzerine gerçek ortaya çıkmış ve hastaneye kaldırılmıştı. İki çocuk da 19 Ekim'de kuduz şüphesi ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilmişti.
DURUMU GİDEREK AĞIRLAŞTI
Yapılan tetkiklerde 'sudan korkma', 'tükürük salgısında artış', 'hırçın davranışlar' ve anlamsız konuşmalar gibi belirtileri de gösteren Mustafa Erçetin'in kuduz olduğu tespit edildi. Polat Ergün'e ise kuduz bulaşmadığı ve sağlık durumunun iyi olduğu anlaşıldı. Durumu ağırlaşan Mustafa Erçetin'in yoğun bakıma alındığı ve solunum cihazına bağlandığı öğrenildi. Öte yandan olayın ortaya çıkmasının ardından aynı bölgede yapılan taramalarda 36 kişinin daha köpek tarafından ısırılmasına rağmen hiçbir sağlık kuruluşuna başvurmadığı ortaya çıktı.

BEYİN İLTİHABINA NEDEN OLUYOR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, Ankara'da tedavileri devam eden iki çocuk ile tespit edilen 36 yeni vakayı nelerin beklediğini ve nasıl bir tedavi süreci izleneceğini anlattı. Kuduzun etkili antiviral tedavisinin olmadığını, genellikle ölümcül seyrettiğini ve beyin iltihabına sebep olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, "Eğer ısırıldıkları gibi hastaneye gitselerdi aşı ve kuduz antiserumu uygulanırdı. Ne yazık ki başvurduklarında yedi günden fazla süre geçmiş, geç kaldılar" diye konuştu.
İki rakibi dost eden Queen Mary'nin sonu
AŞI VE SERUM ETKİ ETMİYOR
Kuduzun temasla da bulaşabildiğini ve ilk testte negatif çıkan sonucun tekrarlanan testlerde pozitife dönebileceğini belirten Dr. Demir, "Kesinleşen kuduz vakasında üçüncü kez tekrarlanan testte pozitif sonuç çıktı" dedi. Kuduz olduğu belirlenen Mustafa Erçetin'in durumunun ağırlaştığını belirten Demir, şöyle konuştu:
Alıntı Metni

KURTULAN TEK VAKA ŞAİBELİ
Kuduzun yüzde yüz ölümcül bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Demir, literatürde kurtulan sadece bir vaka bulunduğunu, onun da şaibeler barındırdığını belirtti. Demir, aşılı olup olmadığı bilinmeyen bir hayvan (kedi, köpek, vahşi hayvanlar) tarafından ısırılan ya da tırmalanan kişinin 24 saat içinde kuduz istasyonu olan bir merkeze gitmesi gerektiğine de dikkat çekti. Bazı eğitim araştırma ve devlet hastanelerinin kuduz istasyonu olarak belirlendiğini belirten Gökçe Demir, bu istasyonların basit bir internet aramasıyla öğrenilebileceğini söyledi.
Alıntı Metni
'ISIRAN HAYVAN TAKİP EDİLMELİ'
Özel hastanelerde kuduz aşısı veya serumu bulunmadığına dikkat çeken Dr. Gökçe Demir, "Sadece devlete bağlı sağlık kuruluşlarında kuduz aşısı yapılıyor. Asi takdirde devlet, kuduz takibi yapmakta zorlanır" ifadelerini kullandı. Isırılmadan sonra hayvanın 10 gün boyunca takip edilmesinin önemli olduğunun altını çizen Gökçe Demir, "Tükürüğünde kuduz virüsü olan bir hayvan en geç 10 gün içinde beyin iltihabından ölür. Eğer hayvan süre sonunda yaşıyorsa kuduz değildir"bilgisini verdi. Kuduzun belirtilerine değinen Dr. Gökçe Demir, sözlerine şu şekilde devam etti:
Alıntı Metni
KUDUZ OLAN SUDAN KORKUYOR MU?
Kuduz olanların sudan korkmasının nedenlerini açıklayan Dr. Öğr. Üyesi F. Gökçe Demir, "Kuduza yakalanan kişi su içmek istediğinde yutaktaki kaslar kasıldığı için suyu içemez. Bu sebeple su içmekten kaçınırlar aslında sudan korkmazlar. Sudan korkma, rüzgardan korkma olarak nitelendirilen şey aslında en ufak uyaran karşısında kaslarının kasılmasıdır" şeklinde konuştu. Sıraladığı belirtilerin ortaya çıkmasının ardından hastasının iyileşmesini sağlayacak bir tedavi bulunmadığını söyleyen Demir, "Bu belirtiler görüldükten sonra virüs sinir sistemine geçmiş oluyor ve kişine yazık ki aşı olamıyor"diye de ekledi.
Yolladığı mesajdan 1 gün sonra katletti

Sahipli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin hemen 'aşı karnesi'ni istemesi gerektiğini belirten Dr. Gökçe Demir, "Eğer hayvana bir yıl içinde kuduz aşısı yapılmışsa bir sıkıntı yok demektir. Ancak sahipsiz bir hayvan tarafından ısırıldıysa derhal kuduz aşısı yaptırmak gerekir" dedi.
ISIRILAN YERE GÖRE TEDAVİ
Vücutta ısırılan yere göre uygulanan tedavinin ve virüsün ilerleyişinin değiştiğini söyleyen Demir, "Vahşi hayvan ısırıklarında ya da damar ve sinirlerin yoğun olduğu baş-boyun ısırıklarında sadece aşı değil, antiserum da uyguluyoruz. Isırık merkezi sinir sistemine ne kadar uzaksa o kadar geç bulaşıyor ve bulgular da gecikiyor" dedi. Kuduz aşısının ısırılmadan sonra olabildiğince çabuk şekilde, ilk 24 saat dolmadan yapılması gerektiği uyarısında bulunan Gökçe Demir, "Çünkü kuduz virüsü sinir sistemine geçtikten sonra tedavisi yok, aşının bir etkisi olmaz" detayını paylaştı.
Alıntı Metni
Kardeşiyle hesaplaşma zamanı Alıntıdır.