NTV'de Empati'ye konuk olan Gülseren Budayıcıoğlu: Doktorluğa dönmeyi düşünüyorum
Star'ın sevilen dizileri Yalı Çapkını ve Çöp Adam'ın esin kaynağı olan yazar ve psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, "Hastalarımı ve doktorluğu özledim. Tekrardan başlamayı da düşünüyorum" dedi.
Ahmet Mümtaz Taylan, NTV ekranlarında yayınlanan Empati programında, Star'ın sevilen dizileri Yalı Çapkını ve Çöp Adam'ın esin kaynağı olan yazar ve psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nu konuk etti. Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Taylan sordu, Budayıcıoğlu yaşanmış hikayeler ile empati kurdu. Taylan'ın, “Sizi günümüzdeki birçok dizinin senaristi ve fikir sahibi olarak tanıyoruz. Bu kadar süre beklemenizin sebebi neydi?” sorusuna Budayıcıoğlu şöyle yanıt verdi: "Benim hayatım çok çalışarak ve mücadele ederek geçti. Demek ki sırası şimdiymiş diyorum. Aldığım tepkiler de beni çok memnun ediyor, motivasyonumu artırıyor. Ben de çalışmaya devam ediyorum. Televizyon ile ilişkim bana yeni bir hayat oldu. Bu yola çıkmamın amacı insanlara bilmediklerini, göremediklerini ve duyuramadıklarını duyurmak istemekti."
Psikiyatri kliniğine eskisi gibi gidemediğini söyleyen Budayıcıoğlu, "İtiraf etmek gerekirse hastalarımı ve doktorluğu özledim. Ufak ufak tekrardan başlamayı da düşünüyorum” dedi. Taylan'ın "Vazgeçmek sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusuna Budayıcıoğlu şöyle yanıt verdi: “Vazgeçemek iki anlama gelir, çünkü nerede vazgeçtiğimiz önemlidir. Eğer kendimizden vazgeçiyorsak, vazgeçmemeliyiz; bu çok yanlıştır. Hayatımızı sürdürebilmek için bir şeylerden vazgeçebiliyorsak bu bizi başarıya götürür.”
Taylan'ın “Hayatta zorlandığımız anlarda profesyonel psikolojik destek ne kadar önemlidir?” sorusuna Budayıcıoğlu, şöylr yanıt verdi: “Yıllardır bu işi yapan biri olarak insanların hayatın içinde çok zorlandığı dönemler olduğunu biliyorum. Kendim de böyle dönemler çok yaşadım. Zorlandığımız dönemlerde psikiyatriste gidebilmek geleceğimiz için çok önemli olabiliyor. Ülkemizde çoğu insan bunu yapamayabiliyor.”
Budayıcıoğlu, “Hayatınızda kırılma noktası dediğimiz bir zaman var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Ankara Tıp Fakültesinde öğrenciyken TRT’nin kadrolu spikeriydim. Benim için o zamanların avantajı ise şuydu: Televizyon akşam saat 6’da açardı ekranlarını, ben de o zamana kadar okuldaki işlerimi bitirirdim. 5 yılın sonunda şunu öğretmiştim: Stüdyonun bir köşesinde kitaplarım beni beklerdi ve işim bitince hemen başına geçer stüdyoda kıyamet bile kopsa onları duymaz, ders çalışırdım. Okul bitince TRT ayrılmamı istemedi ama tereddüt etsem de istifamı edip doktor hanım oldum.”
“Sabır ve emek hayatımın temel taşlarıdır. Sabırlı olmak ve sürekli emek verip çalışmak kolay değildir. Eğer bundan bir tat alabiliyorsanız hem sabır hem de emek çok daha kolay buluyor sizi" diyen Budayıcıoğlu, “Annem hayatı boyunca beni çok destekledi. Beni hep yapabileceğime inandırdı. Çünkü bir işi yapıp yapmayacağınız konusunda kendinize güvenmezseniz o işe yatırım yapamıyorsunuz. Benim annem ise bu konuda bana güç verdi" şeklinde konuştu.
Alıntıdır
Star'ın sevilen dizileri Yalı Çapkını ve Çöp Adam'ın esin kaynağı olan yazar ve psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, "Hastalarımı ve doktorluğu özledim. Tekrardan başlamayı da düşünüyorum" dedi.
Ahmet Mümtaz Taylan, NTV ekranlarında yayınlanan Empati programında, Star'ın sevilen dizileri Yalı Çapkını ve Çöp Adam'ın esin kaynağı olan yazar ve psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nu konuk etti. Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Taylan sordu, Budayıcıoğlu yaşanmış hikayeler ile empati kurdu. Taylan'ın, “Sizi günümüzdeki birçok dizinin senaristi ve fikir sahibi olarak tanıyoruz. Bu kadar süre beklemenizin sebebi neydi?” sorusuna Budayıcıoğlu şöyle yanıt verdi: "Benim hayatım çok çalışarak ve mücadele ederek geçti. Demek ki sırası şimdiymiş diyorum. Aldığım tepkiler de beni çok memnun ediyor, motivasyonumu artırıyor. Ben de çalışmaya devam ediyorum. Televizyon ile ilişkim bana yeni bir hayat oldu. Bu yola çıkmamın amacı insanlara bilmediklerini, göremediklerini ve duyuramadıklarını duyurmak istemekti."
Psikiyatri kliniğine eskisi gibi gidemediğini söyleyen Budayıcıoğlu, "İtiraf etmek gerekirse hastalarımı ve doktorluğu özledim. Ufak ufak tekrardan başlamayı da düşünüyorum” dedi. Taylan'ın "Vazgeçmek sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusuna Budayıcıoğlu şöyle yanıt verdi: “Vazgeçemek iki anlama gelir, çünkü nerede vazgeçtiğimiz önemlidir. Eğer kendimizden vazgeçiyorsak, vazgeçmemeliyiz; bu çok yanlıştır. Hayatımızı sürdürebilmek için bir şeylerden vazgeçebiliyorsak bu bizi başarıya götürür.”
Taylan'ın “Hayatta zorlandığımız anlarda profesyonel psikolojik destek ne kadar önemlidir?” sorusuna Budayıcıoğlu, şöylr yanıt verdi: “Yıllardır bu işi yapan biri olarak insanların hayatın içinde çok zorlandığı dönemler olduğunu biliyorum. Kendim de böyle dönemler çok yaşadım. Zorlandığımız dönemlerde psikiyatriste gidebilmek geleceğimiz için çok önemli olabiliyor. Ülkemizde çoğu insan bunu yapamayabiliyor.”
Budayıcıoğlu, “Hayatınızda kırılma noktası dediğimiz bir zaman var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Ankara Tıp Fakültesinde öğrenciyken TRT’nin kadrolu spikeriydim. Benim için o zamanların avantajı ise şuydu: Televizyon akşam saat 6’da açardı ekranlarını, ben de o zamana kadar okuldaki işlerimi bitirirdim. 5 yılın sonunda şunu öğretmiştim: Stüdyonun bir köşesinde kitaplarım beni beklerdi ve işim bitince hemen başına geçer stüdyoda kıyamet bile kopsa onları duymaz, ders çalışırdım. Okul bitince TRT ayrılmamı istemedi ama tereddüt etsem de istifamı edip doktor hanım oldum.”
“Sabır ve emek hayatımın temel taşlarıdır. Sabırlı olmak ve sürekli emek verip çalışmak kolay değildir. Eğer bundan bir tat alabiliyorsanız hem sabır hem de emek çok daha kolay buluyor sizi" diyen Budayıcıoğlu, “Annem hayatı boyunca beni çok destekledi. Beni hep yapabileceğime inandırdı. Çünkü bir işi yapıp yapmayacağınız konusunda kendinize güvenmezseniz o işe yatırım yapamıyorsunuz. Benim annem ise bu konuda bana güç verdi" şeklinde konuştu.
Alıntıdır