Şiirde Konuşturma Nedir ?

Sevval

New member
Şiirde Konuşturma Nedir?

Şiir, duyguların, düşüncelerin ve hayal gücünün en yoğun biçimde ifade bulduğu bir sanat dalıdır. Şairler, kelimeleri kullanarak bir anlam dünyası yaratır ve bu dünyada insanın ruh halini, toplumsal ilişkileri, doğayı veya herhangi bir soyut kavramı ifade edebilirler. Şiirde kullanılan tekniklerden biri de "konuşturma"dır. Peki, şiirde konuşturma nedir? Bu teknik, özellikle insan dışındaki varlıkları, nesneleri veya soyut kavramları insana ait özelliklerle donatarak onlara bir "ses" verir. Bu yazıda, şiirde konuşturmanın ne olduğunu, nasıl kullanıldığını ve edebiyat tarihi boyunca nasıl bir yer edindiğini inceleyeceğiz.

Şiirde Konuşturmanın Tanımı

Şiirde konuşturma, cansız varlıklara, doğa olaylarına, hayvanlara veya soyut kavramlara insan özellikleri kazandırma sanatıdır. Bu, bir tür "kişileştirme" olarak da adlandırılabilir. Şair, bir nesneyi ya da bir kavramı insan gibi düşündürür, hissedebilir hale getirir. Bu sayede, okuyucuya daha derin, anlam yüklü bir izlenim bırakılır. Kısacası, şiirde konuşturma tekniğiyle şair, normalde sessiz ve hareketsiz olan varlıkları, onların iç dünyalarını veya dış dünyalarına dair izlenimlerini aktaracak şekilde "konuşturur."

Şiirde Konuşturmanın Kullanım Amaçları

Şiirde konuşturma tekniği, şairin anlatmak istediği duyguyu daha etkili bir biçimde iletmesine yardımcı olur. Bu teknik, özellikle aşağıdaki amaçlarla kullanılabilir:

1. **Duygusal Etki Yaratma**: Konuşturma, nesneleri ya da soyut kavramları insan gibi hissettirerek duygusal bir bağ kurar. Okuyucu, şiire duygu katmaya daha yatkın hale gelir.

2. **Soyut Kavramları Somutlaştırma**: Soyut bir kavramı somutlaştırarak, okuyucunun bu kavramla daha yakın bir ilişki kurmasını sağlar. Örneğin, "zaman" gibi soyut bir kavramı, "yaşlanan bir insan" olarak tasvir etmek, kavramın daha anlaşılır ve hissedilir olmasını sağlar.

3. **Metaforik Anlam Derinliği Katma**: Şair, bir nesne veya kavramı konuşturduğunda, o nesnenin veya kavramın çok daha derin ve çok katmanlı bir anlam taşımasını sağlar. Böylece okuyucu, şiiri daha geniş bir perspektiften değerlendirme şansı bulur.

4. **Doğal Unsurları İnsanlaştırma**: Doğayı ya da çevremizdeki objeleri insan özellikleriyle tasvir ederek, onları daha yakın ve etkileyici hale getirir. Bu, şairin doğayla kurduğu bağlantıyı da vurgular.

Şiirde Konuşturma Örnekleri

Şiirde konuşturma örneklerine edebiyat tarihinde pek çok örnek bulunmaktadır. Bu örneklerden bazıları, şiirin içindeki anlam dünyasının ne kadar zengin ve derin olabileceğini gösterir. İşte birkaç örnek:

1. **Nazım Hikmet’in "Kız Çocuğu" şiirinde**:

Nazım Hikmet, şiirlerinde sosyal meseleleri ve insan haklarını sıkça ele alır. "Kız Çocuğu" şiirinde, bir çocuğun gözünden savaşın ve yoksulluğun acımasız yüzünü anlatırken, savaşın bir "katil" gibi davranması, şiirde konuşturma tekniğinin güzel bir örneğidir. Savaş, adeta bir insan gibi davranarak, çocuğun yaşamını yok etmeye çalışır.

2. **Cevdet Kudret’in "Eylül" şiirinde**:

Cevdet Kudret, Eylül ayında doğanın kendini değiştiren yüzünü konuşturur. Şiirde, Eylül ayı, bir insanın düş kırıklıklarını, yalnızlıklarını hisseder bir hâlde tasvir edilir. Bu da, doğanın sadece dışsal bir güzellik olmadığını, duygusal bir yanının da olduğunu ifade eder.

Şiirde Konuşturma ile İlgili Sık Sorulan Sorular

1. Şiirde konuşturma sadece nesnelerle mi sınırlıdır?

Hayır, şiirde konuşturma sadece nesnelerle sınırlı değildir. Şair, cansız varlıklar dışında hayvanlara, doğa olaylarına veya soyut kavramlara da insan özellikleri yükleyebilir. Örneğin, bir şiirde bir kuşun yalnızlık hissetmesi ya da bir bulutun hüzünlenmesi gibi soyut bir anlatım kullanılabilir.

2. Konuşturma tekniği şiir dışındaki edebiyat türlerinde de kullanılabilir mi?

Evet, konuşturma tekniği yalnızca şiirle sınırlı değildir. Roman, hikâye, tiyatro gibi diğer edebiyat türlerinde de bu teknik kullanılabilir. Özellikle çocuk edebiyatında ve fantastik eserlerde cansız varlıkların ya da hayvanların konuşturulması sıkça görülür.

3. Şiirde konuşturma ile personifikasyon arasında fark var mıdır?

Evet, konuşturma ve personifikasyon benzer olsa da bazı küçük farklar içerir. Her iki terim de nesneleri, doğa olaylarını ya da soyut kavramları insana benzer özelliklerle tanımlamayı ifade eder. Ancak konuşturma, bu varlıklara doğrudan bir "ses" vermeyi ve onları aktif bir şekilde konuşan varlıklar hâline getirmeyi ifade ederken, personifikasyon daha çok insana ait özellikleri bir varlığa yükler ve onu insanlaştırma işlemi gerçekleştirir. Konuşturma, bazen bir varlığın içsel düşüncelerini ya da duygularını aktarırken, personifikasyon bu varlıkların davranışlarını insana yakınlaştırır.

Şiirde Konuşturmanın Edebiyat Tarihindeki Yeri

Şiirde konuşturma, edebiyat tarihinin çok eski dönemlerinden itibaren kullanılan bir tekniktir. Antik Yunan şiirlerinde, Homeros’un "İlyada" ve "Odysseia" eserlerinde tanrıların ve doğa olaylarının konuşturulması, bu tekniğin erken örneklerindendir. Ayrıca, Orta Çağ’da alegorik şiirlerde ve Rönesans döneminin insan merkezli bakış açısında, doğanın ve soyut kavramların insana benzer özelliklerle ele alınması yaygındı. Türk edebiyatında ise, özellikle Divan şiirinde ve halk şiirinde, doğa unsurlarının konuşturulması sıkça karşılaşılan bir tekniktir.

Sonuç

Şiirde konuşturma, şairlerin duygu ve düşüncelerini daha etkileyici bir biçimde aktarabilmek için kullandığı güçlü bir tekniktir. Cansız varlıklara, hayvanlara veya soyut kavramlara insan özellikleri kazandırarak, şairler hem anlam derinliği yaratır hem de okuyucuyu daha fazla düşünmeye sevk eder. Bu teknik, edebiyatın farklı dönemlerinde ve türlerinde farklı biçimlerde kullanılagelmiştir ve şiire kattığı anlam derinliği ile önemli bir yer tutar.
 
Üst