Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;Sözlerime milletimizin ve tüm İslam aleminin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç gecesini tebrik ederek başlamak istiyorum. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde darbeler silsilesini yeni bir yüzüyle tanışmıştır. 28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarındandır. TSK artık darbeyle, cuntayla, bildiriyle değil, sınırlarımızı korumadaki güçlü duruşuyla gündem olmaktadır.
Dünyanın bir süredir köklü bir değişim sürecinden geçtiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Küresel yönetim sistemi çökmektedir. Suriye'de artık 11.yılına girmek üzere trajedinin de Gazze'den Yemen'e Arakan'dan Libya'ya dünyanın dört yanında dökülen kanların sebebi küresel yönetim sistemidir. Kendi refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır.
"TÜRKİYE BÖLGESİNDE BARIŞI İSTİYOR"
Sorunun tarafı hatta sebebi olan ülkelerin aynı zamanda BMGK'daki hakemlik mevkiinin de sahipleri olmaları işleri içinden çıkılmaz hale getiriyor. Şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Türkiye bölgesinde barışı isteyen ülkedir. Her ikisini de dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya'ya diyalog çağrısında bulunduk, arabuluculuk teklif ettik. Maalesef sonuçta korkutan oldu ve 24 Şubat'ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı üzüntülüyüz. Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza ikazlarımızı yaptık. Hava trafiğinin kapanması üzerine otobüslerle tahliye işlemini başlattık. 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir.
MONTRÖ AÇIKLAMASI
Montrö Sözleşmesi’nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.
Geçtiğimiz yılın çeyreğini yüzde 11'lik bir büyüme ile kapattık. En yüksek büyüme oranını elde eden ülke biz olduk. Alıntıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;Sözlerime milletimizin ve tüm İslam aleminin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç gecesini tebrik ederek başlamak istiyorum. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde darbeler silsilesini yeni bir yüzüyle tanışmıştır. 28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarındandır. TSK artık darbeyle, cuntayla, bildiriyle değil, sınırlarımızı korumadaki güçlü duruşuyla gündem olmaktadır.
Dünyanın bir süredir köklü bir değişim sürecinden geçtiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Küresel yönetim sistemi çökmektedir. Suriye'de artık 11.yılına girmek üzere trajedinin de Gazze'den Yemen'e Arakan'dan Libya'ya dünyanın dört yanında dökülen kanların sebebi küresel yönetim sistemidir. Kendi refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenlerin kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır.
"TÜRKİYE BÖLGESİNDE BARIŞI İSTİYOR"
Sorunun tarafı hatta sebebi olan ülkelerin aynı zamanda BMGK'daki hakemlik mevkiinin de sahipleri olmaları işleri içinden çıkılmaz hale getiriyor. Şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Türkiye bölgesinde barışı isteyen ülkedir. Her ikisini de dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya'ya diyalog çağrısında bulunduk, arabuluculuk teklif ettik. Maalesef sonuçta korkutan oldu ve 24 Şubat'ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı üzüntülüyüz. Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza ikazlarımızı yaptık. Hava trafiğinin kapanması üzerine otobüslerle tahliye işlemini başlattık. 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir.
MONTRÖ AÇIKLAMASI
Montrö Sözleşmesi’nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.
Geçtiğimiz yılın çeyreğini yüzde 11'lik bir büyüme ile kapattık. En yüksek büyüme oranını elde eden ülke biz olduk. Alıntıdır.